bugün

vahdettin vatan haini değildir

doğruluğu akil bir zihniyet tarafından tartışılmayacak bir ahvaldir. sebebi de şudur ki vahdettin orada hem bir halife hem de salatanatın koruyucusu durumundadır ve öncelik onun perspektifinden bakınca yeni bir devlet kurulmasından ziyade, bu olasılığa karşı tedbir almak, gerekirse engellemek, ve bil-a kaydu şart yani kayıtsız şartsız devletin devamını sağlayabilmektir. bunun için (bkz: denge politikası) şayet ki vahidettin sanıldığı gibi bir vatan haini olsaydı en kötü ihtimalle bu ülkeyi terkederken yanında ömrünün sonuna kadar onu yine bir padişahmışcasına rahat ve huzurlu uaşatacak bir iki mal ve mülkün tapusunu alıp giderdi. mesela o bakınca gözlerimizi kamaştıran ve günümüzde hala baha biçilemeyen kaşıkçı elmasını. vahdettin vatan hainiydi demek biraz kemal kara tarihine körü körüne bağlanmak, eşşek kadar olmamıza rağmen hala ortaokul sıralarındaymışcasına kıyas yapmakmış gibi geliyor bana. ayrıca kişinin düşünsel bazı melekelere de haiz olmamasını da anımsatıyor bendenize. ne vahdettin ne de bir başkası vatan haini değildir. cumhurbaşkanlığı forsundaki 17 tane yıldızın anlamından da görüleceği üzere bizler bizden önce kurulan devletlerin bir uzantısıyız ve bu gururla dünyadaki varlığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. böyle paranoyak tartışmalara bizleri kimler sürüklüyor esas ona bakmak lazım. bence esas noktayı ıskalıyoruz. bu tartışmalara girerek kendi tarihimize kuşkuyla bakarak, kendimizi onlardan soyutlayarak ve bugünden ve kendi kültürümüzden soğutuluyoruz ve şüpheye düşürülüyoruz. vahdettin asla hain değildi. öncekiler gibi. asılan 3 sağcı vekil 3 devrimci genç gibi...