bugün

osmanlı devletinin zamanında ayakta biraz daha durabilmek için güçlü devletlere yanaşmasına verilen ad. * *
osmanlı'dan kalma ve günümüzde de izlediğimiz* politikadır..
osmanlı diplomasisinin 18 yüzyılın sonundan 1. Dünya Savaşı na kadar başarıyla izlediği politikadır. politikanın özü uluslararası ortamdaki denge ve dengesizlikleri lehte kullanarak elde edilebilecek azami faydayı sağlamak ya da uğranılabilecek minimum zararla karşılaşmaktır. osmanlı imparatorluğu ilk olarak ruslara karşı fransa ve ingiltere ye dayanmış, fakat mısır bunalımı gibi özel olaylarda fransa ve ingiltere ye karşı rusya nın desteğini almayı bilmiştir. 19 yüzyılın ortalarından itibaren ise osman topraklarında yayılmacı hevesleri olmayan almanya osmanlı nın desteğini aldığı avrupa gücü olmuştur.
Turk tarihinde osmanlı cokus donemi padisahi ikinci abdulhamid in basariyla yaptigi politika. Buyuk devletlerin zaaflarini bilerek kozunu ona gore oynamis, onemli basarilar elde etmistir.
osmanlının birebir savaşlardan ziyade masa başında zafer kazanmayı hedeflediği politikasıdır. amaç toprak bütünlüğünü korumaktır, yeni topraklar elde etmek değil.
nabza göre şerbet politikasıdır..
hasta adamın ömrünü 100 yıl daha uzatan politika.
osmanlı devletinin ayakta kalabilmek için son 150 yılında uyguladığı politikadır. açıkçası "işin kime düşerse ona yalakalık yap" politikasıdır. rusya osmanlı devletine saldırınca, osmanlı topraklarında gözü olan ingiltereyi yardıma çağır, ingiltere saldırdığında ise fransa ve rusya'yı... o zamanki devlet adamlarının basiretsiz, akılcılıktan ve ilericilikten uzak bir yönetim göstermesinin sonucudur. osmanlı ve türk tarihi için utanç verici bir politikadır ve bir benzeri de son 20-25 yıldır uygulanmaktadır.

geçmişte,bu politikanın ve osmanlı devletinin iflas ettiği an 1.dünya savaşı olmuştur.bu politika şimdi de uygulanıyor ve uygulanmaya devam ederse olası bir 3. dünya savaşı da türkiye cumhuriyetinin sonu olabilir.
olmaz olsun dedirten politikadır. ırak'a türk askeri göndermek demektir, amerika'nın bizi sömürmesi demektir.
osmanlı imparatorluğu 1699'dan sonra rusya'nın tehdidi ve baskısı altına girmeye başlamış ve buna 18.yy'ın başladından itibaren balkanlarda avusturya da eklenmişti. bunun bir sonucu olarak da, 18yy içinde, bir kaç defa bu devletlerle savaşmak zorunda kalmıştı. osmanlı devleti, avusturya ve rusya'ya karşı yaptığı bu savaşlarda, başka bir devlete dayanmak zorunluluğunu duymamış, bu savaşlarda çoğunlukla yenilmesine rağmen bu savaşları kendi gücü ile yürütebilmiştir. 19 yy'a gelindiğinde, bir yandan avrupa'daki güç dengesinin şartları ve unsurları büyük değişme geçirmiş, diğer yandan da osmanlı devleti zayıflamıştır. işte bu durum karşısında osmanlı devleti dışardan kendisine yönelen tehdit ve tehlikelere karşı, yanın büyük bir devleti almak suretiyle bir denge meydana getirerek varlığını korumaya çalışmıştır. buna denge politikası diyoruz. şunu da hemen ilave etmek gerekir ki, osmanlının bu denge politikası, 1920-1936 döneminde batılılara karşı sovyet rusya'ya, 1936-1945 devresinde faşist italya tehlikesine karşı ingiltere'ye,1945ten günümüze kadar sovyet tehlikesine karşı abd'ye dayanma şeklinde cumhuriyet devrinde de devam ettirilmiş ve bugüne kadar sürdürülmüştür.

(bkz: copy paste değil ders notu)

kaynak:inkılap tarihi ders notları
eminalp malkoç
uygulandığı dönemler, ve ilişkiler şu şekilde ele alınabilir.
1: 1791-1878 arası: rus tehlikesine karşı ingiltere'ye dayanma.
2: 1888-1918 arası: rus ve ingiliz tehlikesine karşı almanya'ya dayanma.
3: 1920-1945 arası: batı'lılara karşı, sovyetler'e dayanma.
4: 1938-1945 arası: faşist italya tehlikesine karşı ingiltere'ye dayanma.
5: 1945 den günümüze kadar, sovyetler ve farklı tehlikelere karşı amerika'ya dayanma.
(bkz: ne şiş yansın ne kebap)
Tükürdüğünü yalamanın janjanlı hali.
Türkiye'nin uygulaması gereken politikadır
Yani bir nevi tarafsızlıktır.
güncel Önemli Başlıklar