bugün
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu11
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım14
- ali koç9
- yorgun mermi10
- en dindar özelliğiniz22
- doğum gününde hatırlanmamak8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri15
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi16
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
entry'ler (20)
gidişime yollar açtı bugün, gün bana. git dedi ilk defa belkide umarsızca. kurumuş yapraklarını bile serdi yoluma, ben gibi sararmış,solmuş yapraklarını... koskoca bir tablo serdi sanki önüme. baktıkça baktım, düşündükçe dağıldım. bakışmaların sonu gelmedi, düşüncelerin şekli değişmedi. bir kendime baktım bir de o tabloya. ben baktım o söyledi, o söyledi ben baktım... buyur dedi sonra zaman hesaplaşma vakti. söyle hadi söyle ki başlasın yolculuk. uydum sözüne. yutkundum önce bi sonra akıttım gönülden dile. bakamadım söylerken içimdekileri ona. bir an önce bitsin diye, yüzüme değen gözleri nefesimi kesmesin diye bakamadım. öylece söyledim işte. bitti sandım susunca. yeni başlıyormuş oysa. git dedi bana, bakamayan gözlerime inat delicesine açılmış gözleriyle baktı yüzüme ve git dedi yeniden. kalakaldım karşısında. ne gitmek mümkün oldu ne kalmak. bir damla yaş takıldı gözlerime bir de söylenmeyi bekleyen iki kelime. ne zordu lan onu söylemek. söylemedim, söyleyemedim. o da söylemedi. ama söyleyemedi değil söylemedi. tablo açık, yollar açık... git hadi git işte dedim kendime. dedim demesine de yemedi lan. gitmedim, gidemedim. gitmedim ya söyledi ama..
cağ kebabının ardından yenilesi tatlıdır.
hafta sonları televizyon izleyememe sebebim. çocuğuyla parka giden ünlünün kim olduğunu neden merak eder ki insan ya da bu kadar önemsiz bir şey nasıl böyle allanıp pullanıp anlatılabilir ki?
içme dersin defalarca ama bilirsin aslında içme demenin hiçbir anlamı olmadığını. desen de demesen de istediğini yapacaktır çünkü o. hem kaç yaşına gelmiş artık; ne yaptığını bilen birisi değil mi sanki. nasıl müdahale edebilirsin ki onun özel hayatına. kendi tercihidir o. tıpkı meyve suyunu sevmek ya da sevmemek gibi. öyledir yani onun için. ayrıca neresiyle içtiğini bilen birine ya da kırk yılda bir içen birine söylemek gibi bir hataya da kat'iyen düşmemelisin. yanlışsındır çünkü. içme diye ikaz edilmeyi hak edecek birisi değildir o. şahsına hakaret gibi algılaması bile mümkündür. oysa bilmez senin ne demek istediğini, anlamaz bir türlü. anlayamaz ya da. Tüm bunlar engel değildir ama sevmeye. sevmek dediğin engelsizdir zaten. engel; beyinden geçen düşüncelerdir. sevmek dediğinse gönüldedir.
çantasındaki cüzdanı bir türlü bulamayan şahsiyetle aynı kategoride olan kişidir.
telefonla konuşmayı başaramayan odunumsu insanlarla yapılan mecburi konuşmalar. sadece iyi bayramlar demek bile eziyet haline dönüşebiliyor.
sürekli 'mantalite' diyen bir hocam vardı. onun yüzden hala nefret etmekteyim bu kelimeden.
elinde avucunda ne varsa üstüne başına harcayan kadının ısrarla söylediği sözdür.
başkalarının isimlerine benzemesin diye antin kuntin isimler konulmasın yeter.
hiç mesaj atmamaları daha makbul olan kişilerdir.
eskimeyen adamların söylediği sözlerdir zira eski olsalardı söyledikleri sözler hala biliniyor olmazdı.
hiçbir zaman sahip olamadığımız komşudur. değil et bir bardak çayı bile esirgemiştir aynı zamanda.
her sabah, hınca hınç doldurulan otobüslerde adım atacak yer kalmamışken bile yolcu almaya çalışan şoföre içerideki yolcular tarafından söylenen, duymaktan bıkmış olduğum kelimedir.
yıllar önce mezuniyet törenimde bana gururla bakan babamın, gözlerindeki o bir damla yaşa şahit olduğum andı..
bayram günlerinde saçma sapan toplu mesajlara maruz kalınmayacaktır.
dert etmeyiniz; yeterince mevcuttur zaten.
halkının çoğunun müslüman olduğunu bilen ancak bu çoğunluğun devletin dininin bir göstergesi olamayacağını henüz öğrenemeyen kişidir ki zaten TC devletinin bir dini yoktur.
sürekli yaptıklarını anlatan bir başbakan ve her daim şikayet içerisinde olan gençlik...
oluş şekline göre değişir yorumu. birkaç abaza tarafından mecbur bırakılmışsa kadınlığa acıdır sonucu. içten gelen bir davranışla bütünleşmişse bir önemi yoktur zaten kadınlığın ya da kızlığın.
günümüz şarkılarıyla kıyaslandığında çok daha güzel olduklarını kanıtlayabilen şarkılardır.