bugün

gitmek

gidişime yollar açtı bugün, gün bana. git dedi ilk defa belkide umarsızca. kurumuş yapraklarını bile serdi yoluma, ben gibi sararmış,solmuş yapraklarını... koskoca bir tablo serdi sanki önüme. baktıkça baktım, düşündükçe dağıldım. bakışmaların sonu gelmedi, düşüncelerin şekli değişmedi. bir kendime baktım bir de o tabloya. ben baktım o söyledi, o söyledi ben baktım... buyur dedi sonra zaman hesaplaşma vakti. söyle hadi söyle ki başlasın yolculuk. uydum sözüne. yutkundum önce bi sonra akıttım gönülden dile. bakamadım söylerken içimdekileri ona. bir an önce bitsin diye, yüzüme değen gözleri nefesimi kesmesin diye bakamadım. öylece söyledim işte. bitti sandım susunca. yeni başlıyormuş oysa. git dedi bana, bakamayan gözlerime inat delicesine açılmış gözleriyle baktı yüzüme ve git dedi yeniden. kalakaldım karşısında. ne gitmek mümkün oldu ne kalmak. bir damla yaş takıldı gözlerime bir de söylenmeyi bekleyen iki kelime. ne zordu lan onu söylemek. söylemedim, söyleyemedim. o da söylemedi. ama söyleyemedi değil söylemedi. tablo açık, yollar açık... git hadi git işte dedim kendime. dedim demesine de yemedi lan. gitmedim, gidemedim. gitmedim ya söyledi ama..