bugün

entry'ler (39)

yazarların şu an dinlediği şarkılar

müslim gürses - paramparça

sosyologumsu

azimli ve çalışkan bir yazar. büyüyünce 1. nesil olacak, kararlı.

aliye çınar köysüren

bugüne kadar bu başlığın açılmadığını görmek şaşırttı beni. arada makalelerine göz attığım bir akademisyendir. darbe ve Türk modernleşmesiyle ilgili ciddi sorunları olduğunu hemen hemen bütün yazılarından anlama mümkün.

en yakındaki kitabın yazarı

milan kundera varolmanın dayanılmaz hafifliği
üç gündür başucumda duruyor ve daha başlayamadım.

vikings

üç sezondur izlememe rağmen hakkında olumlu veya olumsuz bir yargıya varamadığım dizidir. kimi savaş sahnelerinde Spartacus abimizi hatırlatıp heyecanlandırıyor. kimi iktidar mücadelesi sahnelerinde de Game Of Thrones gibi muhteşem bir yapımı hatırlatıyor. içerisindeki varoluş, amaç, hayat içerikli diyaloglar Sartre, Camus esintileri taşıyor. bütün bunlara rağmen sonraki bölümle alakalı bir heyecan ve beklenti yaratmıyor. bazı bölümler sıkkınlık veriyor hatta bir bölümü on dakikada bitirdiğim bile oluyor. ancak her ne hikmetse üç sezondur da takip ediyorum.

çayı tek şekerli içen insan

çayı tek şekerli seven kişidir. olayı komplike bir şeymiş gibi dallandırıp budaklandırmanın pek bir anlamı yok.

sabri sarıoğlu

Galatasaraylı değilim oyununu da beğenmiyorum ama tuhaf bir şekilde sempati duyduğum ve her zaman sahada görmek istediğim oyuncudur.

ön sevişme yapmadan seks eylemek

ön sevişmesiz sexe ben sex demem arkadaş. bir halta benzemez.

yazarların giden kutusundaki mesaj sayısı

kocaman bir 0 ( sıfır) yeni de sayılmam neden böyle anlamadır. bu sözlük bana yaramadı.

20 liranın değerli olduğu gerçeği

bursun son günlerinde daha bir değerleniyor.

ulunun ne ekşi ne de inci olabilmesi

kendimize has bir yapımız var.

prezervatif fiyatlarını iyi bilen bayan

özel bir ilgisi vardır, hemen başka tarafa çekmeye gerk yok.

sözlük de 1 erkeğe hiç kız düşmemesi

sözlüğe kız bulma ümidiyle giren abazacanları ziyadesiyle müteessir edecek havadistir.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

flash tv yi açmış halay müzikleriyle kendimden geçmeye çalışıyorum. çünkü daha kpss deki "telefon kulübesinde halay çekmek" içerikli sorunun ruhumda yarattığı deformasyonu tedavi edemedim.

dinlerin insanları birbirine düşman etmesi

dinlerin insanları birbirine düşman ettiği savı o kadarda sağlam temellere sahip değildir. çünkü bütün dinler ( en azından şimdiye kadar haberdar olduğum dinler) özünde iyiyi ve güzeli telkin ederek birlikteliği sağlamaya çalışırlar. yalnız, insan dini referasnları kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamaya başlayınca işin rengi değişmektedir. söz gelimi "öldürmeyeceksin" emrinin önünü arkasını kendince doldurarak öldürme işimi meşrulaştırır. bu bağlamda din en büyük ve korkunç silahlardan biridir. en büyük din düşmanlarından biri olarak anılan karl marx bile dini afyondur demeden önce; dini ıstırap, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilenlerin iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” der. Ayrıca afyon o zamanlar şimdiki gibi kötü bir şey de değildi. anlatmaya çalıştığım şu ki din o kadar da öcü değildir, aksine marx ın da ifade ettiği gibi insanın acılarını dindiren bir afyon/ilaç gibi kullanılabilir.

çaylak olursam ne olur beni savunun yalnızım

çok acıdım ama elden ne gelir. töre bu beğenmediklerini uçuruyorlar. ismi lazım değil diğer sözlüklerde de var buna benzer töreler.

yalnızlık

öyle sanıldığı gibi, her zaman zorunluluktan doğan bir durum değildir. bazen hatta benim gibileri için bir tercihtir. biraz daha ileri giderek diyebilirim ki kendini bulmak isteyen herkes için gereklidir.

yazarlar şirin olsaydı hangi şirin olurdu

kesinlikle uykucu.

nazım hikmet ran

aşka aşık olan koca yürekli insan.

seni seviyorum demeyen sevgili

öyle ütopik anlamlar yüklemeyin olay çok basit; sevmiyordur.