bugün

entry'ler (10)

maria puder

Eğer bu kitabın filmi çekilirse, ki belki çekilmiştir hiç bakmadım, Maria Puder rolünü Melike ipek Yalovalı'dan başka kimseyi oynayamaz (bkz. Muhteşem Yüzyıldaki Prenses isabella). Kitapta Maria tasvir edilir edilmez aklımda hemen o canlandı.

ateş su toprak tahta

bak yanlış olmasın, hava olmasın?!

yok, yok tahta yok... ordan biri hava dedi, götünüzden element uydurmayın tahta yok!

johan elmander

sırf söyleşisi olduğu için bana gs dergi aldırmış insan.

bu kalp seni unutur mu ulu johan?

erşan kuneri

cem yılmaz'ın film işi yattı sanırım, cinselliğin tabu olduğu bir ülkede zaten başka bir şey beklenmez.

-dışarda tank görüyorum faruk, kutlama mı var?

arif ışık

(merdiven'den çıkarken, ceku'nun kaseye bakarak)
-atmosfer çok güzel bence.

bob marley faruk

beyler rica ediyim ceku'nun babası ben çıkmıyım kafam patatese döndü ama he

özkan uğur

gora'daki o aniden atarlandıp bağırdığı sahneler adamı gülme krizine sokacak cinstendir.

yaran gora replikleri

-ben hiç yemek yemiyorum mesela...
+sen kimsin lan!... he robot, taam.

edit: bu kadar mı güzel lan denir lan.

cem yılmaz

bu topraklarda yetişmiş en iyi komedyen.

-olm ileri sar, ileri lan, bune lan!

gora

dün akşam yatmadan önce youtube'da dolaşırken, cem yılmaz'ın kendi hesabından paylaştığı filmden küçük kesitleri gördüm. sabah kalkınca ilk işim filmi açıp tekrar izlemek oldu. gerçekten de şunu tekrar anladım ki gora, türkiye'de çekilmiş en iyi komedi ve bilim kurgu filmidir. daha iyisini de sadece cem yılmaz çekebilir.

bu sefer biraz daha dikkatli izledim, dekorlar, espriler, figuran performansları, arka plandaki karakterlerin hareketleri, film tam anlamıyla mükemmel kalitede. mesela o mahkum salonundaki dekorlar, arif ve bob tartışırken, arka planda kavga eden şakalaşan, figüran mahkumlar, tartışırken arif ve bob'un mimikleri şahane. bir kaç örnek daha verecek olursak, garavel birden sinirlenip, arif'e bağırınca, arif'in birden bozulup yüz ifadesinin değişmesi, bob ve 216'nın şaşırması, arif evin duvarını boyarken arkada bob'un oturup karpuz yemesi falan filan, film devam ederken arka planda devam eden olaylar bile ayrı bir film çıkartır ortaya.

tabi ki filme sadece komedi olarak bakanlar, filmi absürt komedi'ye bağlayabilirler çünkü uzay filmleriyle dalga geçildiğini zannedebilirler. hayır, gora, bir bilim-kurgu filmidir. gerek dekoru, animasyonları bunu kanıtlar.

senaryo ve replik kalitesi de çok şahanedir, saniyelik karelerde yapılan göndermeler, 8-10 defa izledikten sonra anlayabileceğiniz, farkına varabileceğiniz ince espriler vs. mesela recep ivedik tarzı filmlerdeki gibi espriler izleyicinin gözüne sokarak yapılmamıştır gora'da.

sonuç olarak arkadaşlar, türkiye'de çekilmiş olan en iyi bilim kurgu ve komedi filmi gora'dır, bunun aksini iddia eden, desin ki şu film, oyuncu kalitesi, oyunculuk, senaryo ve replik, dekor, figüran, performansı bakımından gora'dan iyidir, o zaman bende tamam derim, ama sanmıyorum öyle bir delikanlının çıkacağını.

-durun lan, her gördüğünüz kapşonluyu garavel zannediyosunuz!