bugün

Ama ben, tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldıki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
...
Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..

Nihal atsız

Bunu eksileyecek kadar düşmeyin amk. Şiir lan alt tarafı.
Bütün kadınlar şiiri bir kadına terkeder!
Beni bu havalar mahvetti.
Sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin
sende uzaklığı
sende, ben, imkansızlığı seviyorum.
Bu akşam kankırmızı şarap istiyor canım
Bu akşam dünyanın bütün şarkılarını
Bu akşam dünyanın bütün özlemlerini
Bu akşam beni yalnız bırakın
Bu akşam yalnızca onu düşüneceğim
Onu ve kendimi yalnızca.
Kararan dünya yeni bir güle bir ateş parçasıdır 
Bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir .
'ama öylesine boş
öylesine açık kaldı ki elim
yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim'
(bkz: victor hugo)
"...Partizanlığım dalaşmak istiyor anla
Bu sarsak hırgürüyle dünyanın..."

ismet Özel/Kan Kalesi
anılar defterinde gül yaprağı
gibi unutuldum kurudum
başıma düştü sevda ağı
bir başıma tenhalarda kahroldum.
sen kimbilir rüzgarlı eteklerinle kimbilir
hangi iklimdesin
ben sensiz bu sessizlikle
deliler gibiyim
sensiz bu sessizlikle. (bkz: cahit zarifoğlu)
Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlıyacağım.
"mâzînin elemi bile tatlıdır." nâzım hikmet
........
Eski aşklarım neredesiniz?
Hepinizi çok özledim.
Şimdi birdenbire bir köşeden çıkıp bana,
Yalnızca, "merhaba" deseniz,
O zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz.
.......
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu.
hakkıdır, hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Melali anlamayan nesle aşina değiliz.-Ahmet Haşim
Alp Er Tunga öldi mü?
Isız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
Bir emin mahrem bulunmaz, ey Nesimi, çun bu gün,
Halka faş etme bu sırı, keşf-i esrar isteme!
Sevişti bir bakir ile bir bakire, Erkeğe milli dediler kadına fahişe
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal.
Bir öyle şaşılası dünya ki burası
insanları sözle besliyorlar
Domuzları patatesle.
Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim
yeterki sen kulundan lokum iste her zaman.
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü bir mezar
Ne de şeytan Bi günahı
Benim seni beklediğim kadar.
Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın gözler ki senin en katı zulmün ve silahın vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin, sen öldürüyorken de vururken de güzelsin..
biliyorum gemiler götüremez
neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini
örneğin manastırda oturur içerdik iki kişi
ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
geyikli gecenin karanlığında
(bkz: geyikli gece)