bugün

bazı zeki arkadaşlar "kendi ayakları üzerinde duramaması","salak olması" gibi şeyler yazmışlar.

klasik olarak şiddet gören kadınların cahil ve eğitimsiz olduğu kocalarının ayyaş ve işsiz olduğu düşünülür. oysaki beyaz yakalıların,sosyetenin içinde de şiddet var. düşünsenize zengin ve tanınmış, yabancı okullarda okumuş bir kadınsınız. eşinizden şiddet gördüğünüzü söylerseniz; gazetelere kapak olabilirsiniz, bulunduğunuz konumu kaybedersiniz vs. sebeplerden sosyetik kadınlar arasından da şiddet görüp susan var.

"kadının çok konuşması" demiş bazı arkadaşlar. her kadın konuşur her kadın dır dır eder. bu şiddete neden değildir. adam gerekirse alır ceketini çıkar evden bir saat sonra döner insan gibi konuşur,problemi çözer.

şiddet gören kadınların ortak özelliği şerefsiz bir adamla evli olmasıdır. ya da şerefsiz bir akrabaya sahip olmasıdır.
g noktasıdır.
şerefsiz bir erkek yakına sahip olmak.
diyelim bir kadın şiddet gördü gördü gördü, sustu sustu sustu ve en sonunda eşek cennetini boyladı. şimdi bu kadın eşek cennetini boyladıktan sonra sözlükteki meriçler arkasından ağıtlar yakar, kadına şiddetten dem vurur. lakin o ölen kadın muhtemelen arkasından ağlayan meriçlerin hepsini "öfff ne kadar pısırık" bunlar diye alaya alırdı.

bilmem anlatabildim mi ?
ekonomik özgürlüklerinin olmaması.
mağdur olmalarıdır.
ya kocamdır döver sever yine de vazgeçmem mantığında yada eğitimsiz, kendi ayakları üzerinde duramayan kadınlar olmalarıdır.
Her ne kadar şiddet yanlış olsa da nedeni çenelerinin ayarsızlığıdır..
Yanlış insan seçmiş olmalarıdır.
serserilerle evlenmeleri olabilir. sonra da zırlarlar bunlar. evet, birçok türk kadını bu halde.

kaldı ki zaten bir adamın şiddete yatkın olup olmadığı hemen anlaşılır. ha bunu anlayamadıysan hayatta kalacak zekaya sahip değilsin yapacak bir şey yok.