ünlülerin rte yi karşısına almama hassasiyeti

ünlü kelimesini kullanma sebebim, konuyu sadece sanatçı camiasıyla sınırlamama eğilimimden kaynaklı. hani ünlü derken? diyecekler için peşin peşin yazayım istedim. sanatçılar da bu işin bir parçası ama onların dışındakilerde de görebiliyoruz. geniş bir güruh o açıdan.
son dönem iyiden iyiye hortlamış hassasiyet türü. 2-3 yıldır iyice sivrilen otoriter eğilimler/ diktatör tavırlar falan derken vaziyeti daha da anlamlandırabiliyoruz. ya da anlamlandırmaya çalışıyoruz. hani sadece maksat para 'ya endesli de değil sanırım. o var ama onun kadar bir korku kültürü var. bu net, karşı taraf o denli güçlü ki işim olmaz. bulaşmamayayım, dertsiz başıma dert almayayım tavrı... bazıları net olarak el etek öperken, bazıları hafif yalaka tavırlar güderken, bazıları nötr gibi davranıp bu korku'yu yaşarken karşımıza garip siluetlerle çıkıyor.
artık var böyle bir hassasiyet. özellikle gezi sonrası geziciler ve değiller kutuplaşması da ünlülerin bir çoğunu saflara ayırdı. ama çoğunluk şu nötr grubu da içine alarak fazla titiz ve hassas. karşıma alamam, almamalıyım, yazdığım yazıyı, tweeti her şeyi dahi silerim ya yanlış anlaşılırsa.
kendince dayandıkları savunma mekanizması kokan edit: bak o spiker karşısına aldı. ayağını kaydırdılar. diğer yarışmacıyı da sessiz ve derinden şutladılar. açık giyinen dekolteliyi saymıyorum bile.

ülkedeki ünlülerin şöhretlerinin içinin boş olmasından kaynaklanmaktadır.

ülkede ünlü olmak için beyne ihtiyaç olmadığındandır. ünlü olmayanı dövecekler neredeyse.

sabah umre'ye gidip, akşam alkollü meyhanelerde vur patlasın çal oynasın yapan ünlülerin hassasiyetidir.

(bkz: alkolsüz meyhane)