ülkücü kurt kocayınca refarandumda çakal olur

üşüyorsun reis!

altar'ın oğlu tarkan gibi çaresiz bir bebek olan öksüz yetim kalmış memlekete süt veren o asil dişi kurdun yanlız kalması... gecenin puslu havasından yararlanan ve çaktırmadan eski ülkücülerin çakallaşarak arka bahçeden sıvışması...oysa; duyarlı reis kurt öyle tepeden seslenirken, ses tonunda binbir dalgalanma yaşatırken dünyaya, titretirken orta dünyadaki karanlıkları, sen; sürüsündeki yandaşları, neredeydin 12 eylül sabahı? onu arkadan vurmak çakallık değil de ne?... liderin olan devlet bahçeli aklın sesine hizmet ederken, sen gizliden gizliye iç hesaplaşma peşindesin. o tek dişi kalmış asil kurt amerika'nın, sauron'un kucağına oturmadığı için mi burun kıvırıyorsun, hıı? nedir bu ihanet türküsü çakal ülkücü? senin hizmetin kime? vatanını sevenlere mi, yoksa cia'nın kucağında ağlayarak yalancı peygamger gibi din ossurup sıçana mı?

sahi, bahçeli reis: bu sefer çakal ülkücülerin dışında hepimiz:

üşüyoruz reis !

kurt, ampulü görünce dişini saklarmış...