bugün

tercihini mmf değil de ffm yada ffmff yönünde kullanmış f beyanatadır. gizli lezzo da olabilir. çaresiiz, bi kasedini beklicez.
biri az gelmiş üreyememiş çok istiyor.*
olsun tabi. n'olmuş yani, imam nikahını kabul eden kadınlar için bayram olur hem. sen zaten kabul etmiyosan zorla değil ya. hem akgöt karagöt meydana çıkar.
sibel üresin bu açıklamasıyla, imam nikahı paravanasına sığınarak, dinsel inançları sikinin keyfine alet eden erkek modelinin tekerine çomak sokmuştur ve genellikle kadın "kısmısının" kanadığı aldatma etkinliklerini başarılı bir provokasyonla tartışmaya açmıştır.

böyle bir yasa yürürlükte olsa, imam nikahı uygulamasının aksine, erkek karısının rızasını almak zorunda kalacak, muhtemelen rıza yerine babayı alacağı için basit bir aldatma ilişkisini kutsal icazet ile taçlandırma iki yüzlülüğü bu toplumun yakasını bırakacaktır.

(bkz: çılgın proje)
aslına bakılırsa, 'çok eşlilik' tanımlaması dilimize yanlış yerleşmiştir. 'eş' kavramı, ifade ettiği anlam itibarı ile hem tamamlayıcı ve hem de koşut bir kavramdır. yani, eş sözcüğü, birden fazla değerle, daha doğrusu çoklukla nicelenemez. dolayısı ile bir erkek, bir kadınla evli ise o kadın, o erkeğin eşi diğer durumlarda ise ancak, yüzdelik değeridir. bu durum, matematiksel olarak, iki kadında %50, üç kadında %33, dört kadında %25 olarak küçülerek devam eder gider.

bildiğim kadarıyla, bu ülkede kimse-kimseyi, imam nikahı ile zina yapıyor diye mahkemeye vermiyor, cezalandırmıyor, hapse atmıyor. kumalığı, bir kadın olarak, eskilerin deyimi ile 'izzet i nefsine' yedirebiliyor isen, sorun yok! sen git, 'zengin, kariyerli, cinsel anlamda güçlü' olarak tariflediğin erkeğin ikinci, üçüncü, dördüncü ya da sayısı belli olmayan karılarından biri ol! medeni kanun'u bu çirkinliğe alet etmeye, çağdışılığına bir kılıf gibi kullanmaya ne gerek var?

- lakin hesap o değil! bu hesap, başka hesaptır ve bünyesinde alışıla-geldik şark kurnazlıkları barındırır.

cahil olan ve aslında öyle de kalması, gizliden-gizliye amaçlanan bir toplumun, dini de olabildiğince istismar ederek yönlendirme, tabiri caiz ise, bir zamanlar medeni kanunla kapıdan kovulan bir zihniyetin, ortamı müsait görerek, bacadan girme çabasıdır.
(bkz: dört karıyla metres hayatı yaşamak)
katıldığım öneri. ben de bir sürü kocam olsun isterim.
bir tanesi futbolcu, biri bankacı bir diğeri oyuncu. ohyş...
Bekarların hayalidir. Ancak evlendikten sonra suya düşer. Evlenen erkeklerde oluşan mantık şudur: "Ya birader birini zor kaldırıyoruz nerde kaldı dört kadını idare etmek".
evlendiği herifi gerdek gecesi görenler açısından gayet anlayışla karşılanabilecek bir önermedir.
En güzel serhoş söylemlerinden biridir bence, ayık kafayla söylenmişse ki ihtimal vermiyorum koskoca(!) danışman, şakadır yahu.
kendini bilmez insanların söylemidir.
sıradan bir vatandaş söylemi. hayır neyi tartışılıyor bu kadar anlamıyorum. söyleyen kişi bir siyasi figür falan değil.öyle olsa tartışalım. bizim alt kattaki nakliyeci nuri abiye sorsan o da aynısını söylüyo ama bi yandan da mazottan lastik fiyatından şikayet ediyo şuursuz pezemenk. kaplama lastikli 83 model 1210 ile mi bakcan ilave karıya deyince susuyo mitralyöz ağızlı dümbük.
(bkz: grup seks seven kadın)
insanların hayvanlardan çok az farkları kaldığı bugünlerde bu farkları daha da azaltmak yönünde düşünülen harekettir ya da hakarettir.
kocasından çok pompa yediği için yanına yardımcı arayan kadının feryadıdır.
deli saçması bir söylem. olması mümkün olmayan bir söylem.
gereğinden fazla ilgi görerek asıl amacına ulaşan kadının sarf ettiği sözler. bu sözler duyulduktan sonra tüm medyada fazlasıyla yer etmiş bu söylem, tv de izleyenler, sölüklerde forumlarda okuyanlar tarafından oldukça rağbet görmüştür. sonuçta herkesin istediğini söylemeye hakkı vardır, ancak biz medya kullanıcıları başlık ve haber seçerken ilgimizi onun kaynağına göre belirlememiz gerekir. sonuçta fatihte yaşayan bir deli ile bir üniversite hocasının ya da bir bürokratın ya da halkın kabul ettiği bir sanatçının sözleri aynı ilgiyi görmemeli. bu durum aslında bizim ilgilendiklerimizi neye göre sınıflandırdığımızın bir göstergesi ve maalesef üzücü bir durumdur. bu sözleri sarfeden şahıs sahip olduğu konumdan çok daha fazla bir ilgi görmüştür ve insanları mantıksız saçma bir tartışmanın içine çekerek zaman kaybı ve bilgi kirliliğinden başka bir şeye neden olmamıştır.
Bu konu konuşulmaya, tartışılmaya değer bir konu bile değildir.
kadının söylediklerinin ne kadar saçma olduğunu bir örnekle anlatayım.

şimdi antik kentlerde tarihi yapıların üzerine grafitiler yapan birçok serseri grupların olduğunu düşünelim. herkes vicdani olarak düşünür ki bunların engellenmesi gerekir. ancak bir uzman (!) çıkıp diyor ki, bunu düzeltemeyiz, bu artık hayatın gerçeği olmuş, biz iyisi mi bunlara en azından güzel grafitiler yapabilmeleri için il çapında eğitim kursları açalım. böyle bir durumda; kültür ve turizm bakanının, misyonu gereği bu uzmanı muhattap alarak sert çıkması, uzmana daha fazla saçmalamaması gerektiğini söylemesi beklenir.

ancak aynı durum, çok eşlilik teklifinde vuku buluyor. toplumda bu konuda; metres olsun, kuma kavramı olsun, imam nikahlı eşler sözkonusu olsun, toplumda bir bozukluk var ve bunun düzeltilmesi, medeni kanundaki aile yapısının korunması gerekir. ancak bu kadın diyor ki böyle bir durum var ve bunu düzeltmenin bir olanağı yok bu saatten sonra, biz en iyisi çok eşliliği yasal hale getirelim. işin acı tarafı türk medeni yasasının özlerinden biri olan tek eşlilik kavramını savunması beklenen, kanunun bu denli ataerkil bir anlayışın ürünü olamayacağını beyan etmesi beklenen aileden sorumlu devlet bakanımız; susuyor.
sen, sen, bir de sen... sibel i sevin gelin çabuk.
bir tanesine zor bakıyoruz yasal olsa ne olacak ki diye düşünmekten kendimi alamadığım durum.
Aslında en doğrusu evlilik kurumunun devletin kontrolünden çıkarılmasıdır. Ama tabi en azında özgürlüklerin arttırılması da bu konuda ileriye götürücek bir adımdır. Desteklediğim,desteklemeyenlerin gerici ve faşist olduklarını zannettiğim istek.
Olmasın. Bu ülkede çok eşli olursan yobaz olursun biriyle nikahsız aynı evde yaşarsın onu sikersin bir iki gün sonra başkasına aynısını yaparsın çağdaş olursun.
islam 4 diyor. Buradaki müslümanlar karşı çıkıyor ama müslümanlar?

Komik.
Kadınlar, eşcinseller, falanlar filanlar yani kısaca herkes için olacaksa katıldığım beyan. Özgürlüklerden korkmamak lazım.

Bunun dışında bir de artık herkesin görmesi gereken bir gerçek var, erkeklerin bir kısmı evlenmek istemiyor. dğer bir kısmı da birden fazla eş istiyor. Hal böyleyken niye insanların mutluluklarına engel olalım? Avrupa'da Amerika'da evlilik dışı birlikte yaşamayla ortadan kalkmaya yaklaşan kadınların evlenmeye ikna etmeye çalışma meselesinin de önüne geçmiş oluruz böylece. Evlenmek isteyen kadın gider evlenilecek erkek bulur. Herkes de mutlu olur.
genelde tek kocaya çok kadın şeklinde hayali kuran hayat trollerinin hedesi. tersini pek düşünmezler. üstelik kendi ailesinde böyle bir çok eşliliği asla düşünmezler. allah muhafaza annesinin 3 tane kocası olsa babası kim bilemeyecek. tövbe sevgili allahım tövbe deyip geri saracak beyin nöronlarını.