bugün

evrim, çekik gözü adaptasyon mekanızması ile açıklar. insanların bir kısmının çekik gözlü, bir kısmınında koca gözlü v.s olması evrimin çıkmazlarından biri olmuştur hep. ama evrim bu olayı, uzun ve geniş vadilerde gözünü kısarak, uzaklara bakan insanın gitgide gözlerini kısmaya gerek kalmayacak şekilde çekik gözlü olması ile açıklar.

ondandır zaten çekik gözlülerin, orta asyadan çok olması. o kurak bozkırlarda elleri ile başının üstünü gölge edip, gözlerini kıstırıp ufku seyreden insan, çekik gözlü olmayacak da kim olacak yani.

edit: (bkz: komik lan bu)
evrime çekik gözü örnek vererek açıklamaya çalışan fikir kalıbı.

göz kapağı evrimleşeceğine göz evrimleşeydi, bu evrim de bir boku tam yapamamış lan dedirten evrim açıklamasıdır.
(bkz: eskimoların çekik gözlü olması)
tipi, kar, kum fırtınasında göze çer, çöp kaçmaması ve kardan yansıyan ışıktan zarar görmemesi için gözün adapte olmasıdır.

kutup bölgesi ve orta asya gibi alakasız yerlerde çekik göze rastlanmasının sebebi de, iklim ve arazi koşullarının aynı tedbiri gerektirmesindendir.

karışmamış öztürk'lerde bu özelliğin baskın olduğuna dair * bir teorim de vardır.

ayrıca konuyla ilgili adriana lima'nın da sahip olduğu bir şeyi eklemeden geçemeyeceğim;

(bkz: moğol kıvrımı)
evrime inanmama sebebimdir. ailemde benden başka bir insan yoktur ki çekik gözlü olsun. heryerde de bina var, hangi vadiye gözümü kısıp bakıcam.

(bkz: istanbulda vadi varda bizmi bakmadık)
- o değilde ya daha dün bizim darwo demedimi yaaa baba!
''insan gözünü düşündükçe teorimden soğuyorum'' diye!
+ vay yavşo bu gün kıvırdı demek!?
- babasınıda sevmezdim zaten itin.