bugün

an itibarı ile mevcut iktidarın hevesi olan hal. bundan 15 sene önce zorla dinsizleştirme, dinden uzaklaştırma süreci olan 28 şubat başlamış ona baş kaldırmış ve özgürlük vaadiyle ortaya çıkan akp ye oy vermiştik şimdi aynı faşizmi akp dindarlaştırma maksadıyla yapmakta. ya kırk katır ya da kırk satır mı olmalı bu ülkenin kaderi? insanlar farklılıkları ile farklı dünya görüşleri ile bu memlekette huzurla yaşayamayacak mı? laik faşizmi ile dindar faşizm arasında seçim yapmak zorunda mıyız?
Sopayı eline alanın sözünün geçtiği bir türkiye değil, insanların tüm farklılıklarına rağmen huzurla yaşayabildikleri ve farklılıklarının zenginlik olarak algılandığı bir türkiye istiyoruz.
yok öyle bir şey falan demesin laik ve dindar köylülere de milyon tane örnek sunabilirim.
Suriyeye sözde demokrasi vadeden bir başbakanın türkiyede demokrasi olmadığını anlamadığı gerçeğidir.
(bkz: sikmeseler bari)