bugün

amına koyim nereden baksan tutarsızlık nereden baksan dengesizlik!

ziraat bankasının kuruluş amacı:

http://www.ziraat.com.tr/...es/BankamizTarihcesi.aspx

ulustan gençlik parkına sallanırken kafanızı sağa çevirin; mithat paşa heykeli sizi bekliyor.

canım ziraat bankası! sen markaşaşma! yahu arap sen markaşalaşma bokunu çıkarıyosun!

servet nedir? ahahahass olm aspora kaç para bayılıyorsunuz ajitasyon kokan reklam için? o reklamla çocuğunu okutmağa muhtaç 10.000 belki daha fazla aileyi mutlu edersin.

eyyy ziraat! senin rakibin koçun yapı kredisi değil, kraliyetin ingsi değik. lan olm sen çiftçinin bankasısın! lan yavşaklar ülkerin bayram reklamı gibi ne ajitasyon yapıyosunuz? gidin çiftçiye mazot kredisi verin ve emin olun ucuz mazot kredisi verirseniz reklama ihtiyacınız olmayacak. çünkü çiftçiler karnını doyuramıyor. bir ovada karnını doyuran adam da "ziraata gidin" diyecek kadar reklamınızı yapacaktır.

çiftçiler ölüyor! sigorta primini yatıramıyor dayım yavşaklar siz binlerce çiftçiye vereceğiniz krediyi ona buna reklam parası diye dağıtıyorsunuz.

yeter be!
--spoiler--
Ebru gündeş'in Londra'da aldığı ev var ya işte onun kredisini biz veriyoruz
--spoiler--
Normaldir. Sonuçta kar amacı güden bir kuruluş.
Devletin kapitalizm durusunda ozel sektore bende varim deme seklidir.
zıraatın çiftçiye verdiği kredilerden haberi olmayanların rezil oldukları başlıklar.
gerçi bazılarının krediye ihtiyacı yoktur.

(bkz: sığır)

http://www.ziraat.com.tr/...stiriciligiKredileri.aspx
iki koyun versen güdemeyecek olan tatlı su solcularını ortaya çıkaran gelişme.

öncelikle ziraat bankası'nın amacı tabi ki tarımı, çiftçiyi desteklemektir.

bunun için de ziraat bankası'nun güçlü bir banka olması, bir şirket olduğu için kar etmesi gerekmektedir.

şimdi, ziraat bankası sürekli devlet bütçesinden beslense, hepimizin vergilerinden aktarılan para ile sadece çiftçiye destek verse bu çark döner mi?

o zaman da bu tatlı su solcuları çıkar der ki;
"ya ziraat bankası zarar ediyor, bu para bizden çıkıyor, devletin bankası mı olur, arpalık mı, çiftlik mi burası..."

kaldı ki bunu 90'lı yıllarda dedik, sırf solcular değil, hepimiz dedik. demedik mi?
zarar eden bankaları, kamu kuruluşlarını satmayı istemedik mi?

şimdi ziraat bankası kar ediyor, ettiği karı da çiftçiye kredi olarak veriyor ve çiftçinin daha az faiz ile para kullanmasını sağlıyor.

peki, ziraat kar etmesin, tarım dışı sektörlere kredi vermesin, o zaman çiftçimiz de yüzde 0.75 faizle değil de, yüzde 50 faizle kredi alsın ziraatten. istediğiniz bu mu?

neyse,
bu chp kafası çok azaldı artık memlekette.

bitecek de yakın zamanda inşallah...
Yakın zamanda Katılım Bankası açarak yeşil sermayeye yönelen ziraat bankasının, iki koldan gerçekleştirmek istediği atağın tezahürü eylem.
Çoğu banka, şubelerdeki hizmet kalitemizi nasıl standart hale getirebiliriz diye yırtınırken, görüntülü konuşma ile merkezden hizmet veren personelsiz şubeleri açan bu banka olmuştur. Ya da şubeyi demeliyim. Çünkü mevzu bahis şubeye, öğrencilik yıllarımda eskişehir'de denk gelmiştim. 2010 yılı olsa gerek. Muhtemelen pilot bir uygulamaydı ve başarıya ulaşamadı. Çünkü az önce sitesine baktım ve bu şubeyi kapadığını gördüm. velhasılı kelam, milletçe hazır olmadığımız teknolojilerle dahi bizi tanıştırma potansiyeline sahip olduğunu kanıtlamış, ülkemizin en yaygın şube ve atm ağına sahip köklü bir bankasının televizyonlara reklam vermesinden daha doğal bir şey var mı bilemiyorum. tabi devletin kurumlarının atıl kapasiteyle çalışan, hizmet anlayışından uzak, geri kalmış yapısını kanıksamış bir milletin, aksine davranış sergileyen bir kurumu sindirmesi kolay olmayacaktır. Amenna. Fakat ne var ki, bu durumu eleştirirken; çiftçi, emekli, dul, yetim ve bacanağı ortaya atmak tebessüm ettirir sadece. Zira reklam, rekabetçi piyasa şartlarında kurumun en büyük tutundurma faaliyetlerinden biridir. Hele ki bu faaliyetlere ayırdığı bütçeyi, ürünlerinin fiyatını düşürmek üzere ikame etmesini beklemek abesle iştigal olur.
güncel Önemli Başlıklar