bugün

faşist sözüdür.
yaratıcı bir fikir bulup, emeğiyle çalışkanlığıyla onu varedip insana hizmet etmiş, hayatı daha yaşanır kılmış adamın kazandığına laf eden ruh hastasıdır zaten. bil gates'i ya da edison'u zengin olduğu için sevmeyen mal var mıdır bilmiyorum.

ama memleketi soyup, satıp savıp sonradan coşan orospu çocuklarına küfür hakkımız baki. sonradan pastacı, armatör ve cevahirci olanlardan hazetmiyoruz açıkçası ve bunda da çok haklıyız.
üretici güçlere tahakküm eden zihniyetin mottosudur.

görsel
zengin düşmanlığının müsebbibi yine zenginlerdir.
daha fazla kazanma hırsı insanları(zengin) adaletten uzaklaştırmaya başlar.
zenginliğin yada sermayenin bir tarafta toplanması yerine genele yayılması toplumların yapısını güçlendirir. aksi durumlarda toplumlarda sınıf ayrımları meydana gelir ve bu sınıflar arasında da birçok hususta çatışmalar var olur.

hangi sebepten olursa olsun, belirgin ve derin sınıf ayrımlarının oluştuğu toplumlarda parçalanmalar-kavgalar-çatışmalar çok yoğundur. bu tür toplumlarda maddi güçler azınlık bir kesimdeyken fert sayısı gücü ezilen kesimdedir ve ezilen kesim(fakir) iyi örgütlendiği takdirde kendi leyhine kazanımlar elde edebilir.
efendi, köle sisteminin hakim olduğu ve zenginin hükümranlık sürdüğü kesimlerde zengine antipati duymak gayet normaldir.
bir meta'yı üretmek için insan işgücüne ve üretilen metayı satmak için yine insan tüketim gücüne ihtiyaç vardır. üretenlerin, tüketenleri sömürdüğü bir düzende zengine saygı duymak mantıksızdır.