bugün

yeni olan bir şeyi kendi çalıştığın pozisyona, iş hayatına ve yaşam şartlarına uygulayan sistemedenir. ya da bu düzeni uygulayan kişilerin yaptığıdır. aslında türkiye'de en küçük esnaftan tut büyük şirketlere kadar eksik olan tek şeydir. ne bunu yapabilirler, ne de yapan şirketleri ya da düzeni beğenmezler.
iş hayatında genellikle korkulan fakat eyleme döküldüğü zaman takdir toplayan özelliğe sahip olmaktır. Özel bir bankanın genel müdürlüğünde çalışıyorum, yıllardır günlük sinekkaydı traş ile işe geliniyor. Lakin ne iş sözleşmesinde ne de bankanın kurallarında böyle bir yönerge yok. Sadece erkek çalışanların düzenli bir traş ile gelmesi yazıyor. Ben de bu yönergeden ibaretle genel müdür yardımcımız ile görüştüm ve düzenli olması kaydıyla sakalı serbest bıraktırdım. Herkes mutlu ve bebek poposu gibi dolanmıyoruz ortalıkta. Ayrıca birimimize özel bir netflix üyeliği oluşturdum. Her öğle arası yemekten sonra 30 dk birşeyler izliyoruz. iş performansımızda da artış olduğunu gözlemlediler ve diğer birimlerde bu uygulamaya geçmeye başladılar. Diyeceğim şudur ki yenilikçi olmaktan korkmayın. Başkaları yapmadı diye yapmamazlık etmeyin.
aslında modernizm eskiyi reforme etme üzerinedir, genekeçilik ise yeniye direnme. radikalizm ise geçmişi veya toplumda hakim olan eksiyi yok etme üzerinedir.
bu yüzden modernist olup ütopik davranma yerine radikal olup gelenekçiliğe tümden savaş açmak daha yerindedir.

yenilik eskinin kalıntısı üzerinde yükselemez çünkü.