ülkemizde yeni yapılan binalara bakıyoruz derme çatma , duvarları ince , mühendislik-mimarlık yetenekleri sıfır insana göre değil de arsaya göre binalar dikiyoruz. eski evlerimize bakalım ahım şahım,geniş, dört dörtlük komşulara saygı için birbirlerini rahatsız etmesin diye pencereleri birbirine denk gelmeyen mimari deha olan evler yapılırmış şu an 1+1 diye birşey çıkmış kimseye bir faydası yok bizim kültürümüzde rahat yaşam vardır rahat olmayı ferah evlerde oturmayı severiz 1+1 nedir mutfak salona girmiş tüm yağ kokusu evde geziyor kısacası ülkemizde insan için değil cep için yapılıyor herşey.
Nerede inşaat görsem kullanılan demirlerin hepsi küflü, temeli yuka ve 10 günde yarısı bitiyor.
Onceden bina yapımında hem kişisel keyif hemde binanın boyutları yükseklikleri düşünüldüğünde toplumsal saygı gözetiliyordu artık yeni binaların betonlarında pragmatist bir anlayışın soğukluğundan başka bir sey hissedilmiyor.
insanları betonun içinde alıp botona bırakılan çalışma sahası yapıyorlar ve sadece mekanlar değişiyor
şuan"ki toplum betonların içinde yaşıyorlar .
betonda çıkıp hareketli metaryele biniliyor oda metrobüs .
Birbirine benzeyen cirkin yapilar toplulugu. Goruntu kirligiginden baska birsey degil.
Estetikten yoksun olarak yapılan tek tip yapılar topluluğu olan binalardır. içlerine bakılıcak olursa insanların rahat yaşaması, konforu için değil de daha fazla para kazanmak için yapıldığı görülür.