bugün

yaşasın fransa.
maldanadamın sesini duyar gibi oldumda.
uzun cümle kurarak kabiliyetine göstemeye çalışan yazarımız sıçmış. ''olacak olup'' nedir lan, ki sadece bu değil, cümelelere de bakıldığında anlam kopmaları, nesne, özne uyumsuzluğu, zaman uyumsuzlukları cirit atıyor.

(bkz: arap sen yazma)
- sözlüğüm için yağlı kazığa da otururum.*
- ağbi?
+ he?
- acıycak mı lan?
+ bilemem orasını...
- ya her şey iyi hoş da kestaneyi çizdirmeseydik... o bozdu biraz be abi.
+ lan senin götünün keyfini mi düşüncektik bi de dürzü!
-ya abi bişe diyebilir miyim?
+de güzelim son deyişin olacak zaten?
-abi bu kazık varya.
+ee...
-sana girsin ehuehuehu! anam!
- abi ya cilaladınız demi bunu?

+ cilayı ne yapacaksın lan?

- kıymık falan batmasın şimdi ya!
- hadi yine iyisin
+ iyimi hadi ordan sende
- düşünsene..
+ bundan daha kötü ne olabilir ki
- ya yağsız olsaydı..
+ anammmm adamlara bak ne kadar da uygarlar..
osmanlının olmayan kazığına oturan ilk fert bluevelve olmuştur ki kazığı hazırlayan da, yağlayan da, iftira sahibini büyük bir zevkle kazığa oturtan da benim. ceddimin bu işle uzaktan yakından ilgisi yoktur. aslında bu kazık mezaliminden en çok çeken millet olarak osmanlının yaptığı sadece binlerce masum sivili kazığa oturtan hayvanları boş kalan kendi kazıklarında cezalandırmaktır ki kazık sahipleri gibi vicdansızlık yapmamış, çabuk ölmeleri için de elden geleni yapmıştır. osmanlıyı kazığı ile hatırlayanın o kazığa mahkum olduğunu unutmaması gerekir.