bugün

1

çiçeğini erken döken

zakkum gölgeli unutmalara

çıkıyor bu ıssız yol.

venüs yılından çaldığımız

zamanı uzatıyor ormanlara,

suyun bulduğu ebrularımız;

yeniden üretiyor

dalgın söğütlere yağmurunu,

dokunmayı rüzgârına,

dudağın buğulu yaprağını

sürüklüyor bedenimizde,

öpüşlerin ıslak

kokusuyla kalacağı evlerde;

gül ürpertisine dönüşüyor

ege köpüğü bizimle,

oradayız işte, çok yakın

kendi yaz uzaklığımıza.

2

orada bekliyor bizi,

boynunda doğum lekesiyle

kızıl gülü sunağımızın.

ay ürpertisi ekliyor

yosunların üzerine,

iki yaprağı arasından.

suyla ateşin

biçim verdiği sözlerini

sarıyor geceye...

(bkz: ahmet uysal) *