bugün

ah kemal abi, mekanın cennet olsun.. amma bu yavşakların, bu kadar yavşak olma sebebi biraz da sensin...

senaryosunu umur bugay'ın yazdığı, yönetmenliğini zeki ökten'in yaptığı, 1976 çiçek film yapımı, unutulmaz bir yeşilçam klasiği olan kapıcılar kralı (böyle de bilgi içerikli entry girerim amına koyayım, off götüm kalktı feci entel hissediyorum kendimi.. google sağ olsun) filmindeki o müthiş kemal sunal performansından sonra türeyen, bambaşka bir kapıcı neslinin, bambaşka bir üyesidir mevzu bahis kapıcı tipi.

belirgin özellikleri;

*sadece bir apartmana değil, çevredeki birkaç apartmana birden bakar
*bütün esnafla ve ilgilendiği tüm apartmanların sakinleriyle enseye şaplak göte parmak kıvamındadır
*aylık kazancı, genelde kapıcı maaşının birkaç katıdır
*yönetici onu değil, o yöneticiyi yönlendirir
*yapmadığı, bilmediği, elinden gelmeyen bir iş yoktur, her işin adamıdır
*hali vakti yerinde olan apartman sakinlerini çaktırmadan sömürür

vs vs..

bizim kapıcı tekin, bu özelliklerin tamamını haiz olduğu gibi, nasıl anlatacağımı bilemediğim birkaç özelliği daha var.
adam tam bir piç. 4 apartmandan oluşan sitenin tamamına kendisi bakıyor, yetişemediği yerde karısını görevlendiriyor. etraftaki bakkallar, marketler, manavlar, hırdavatçılar, taksiciler, dolmuşçular, simitçiler, kahveciler ve de gazozcuların tamamı bu ipneyi çok yakından tanıyor.

öyle bir şey ki, her an hepsiyle bir alışveriş içinde. birinden bir şey alıyorsa, muhakkak ötekine bir şey satıyor. mesela diyelim apartmana yeni biri taşındı, hemen taşıma işlemini kendisi üstleniyor, ordan birkaç kişi ayarlayıp organize ediyor, anında kapıyor hamal parasını. birinin bir eşyaya mı ihtiyacı oldu? hemen daha önceden ayarlayıp 'lazım olur' diye bir köşeye yığdığı eşyaların arasından bulup buluşturup, beleşe mal ettiği eşyayı, tazyikli bir fiyata kilitliyor.
mesela, ben şu an oturduğum daireyi tuttuğumda hiç eşyam yoktu, tekin'in de bir arabası yoktu. şu an her şeyim var sayılır, e onun da arabası var...

resmen adamı zengin ettik lan, allah belamı versin istediği an satın alır bu apartmanları. ama yok diyor, sinop'tan ev alacağam denize nağzır diyor, şu yeni yapılan sitelerden de iki dayre alıp kiraya verdimmiyincik tamamdır, daha da dünya sikimde olmaz diyor...

he daire yazmasını/demesini bilmiyor belki amma para onda baba.

ya şimdi her şey bir tarafa da, ben bu entryi niye yazdım, bu tekin ibnesin'den size neden bahsettim biliyon mu? bak abartanın götünü siksinler, aynen şöyle bir diyalog geçti bugün aramızda;

akşam 8 gibi işten gelmişim, her zamanki gibi bizim marketten bi cigara bir de aystiğ şeftali alıp, 5. kattaki kuytu yalnızlığıma çıkmak niyetindeyim.

bir girdim markete, gırgır şamata...

- marketçi
+ tekin

-ya var ya tam bir orospu çocuğusun tekin yaaaamuhahahahaha
+bağğrma hayvanat bağğrma hoha çüşş
-oğlum yeminle korkulur senden lan
+la oğlum ben sikmesem başkası sikecek, avrat dul, yalım yalım yanıyor amüniym
milli: selamünaleyk..
+veeeaaleykümselaaam milli bey, nassıng?
m: çok şükür tekin abi, sen nassın?
+eyii noolsung, dul avrat govalıyok ehehehe
-şerefisiz yaa hehehe
m: ?
+ya bahale, yarin sening dayreyi 1-2 saatliğine banga kiralasang olma mı?
m: hayırdır abi?
+bi sikiş dururmum var da, gorkma çarşaflarını neyin sen gelmeden atarım makineye
m: (gün)tekin sen ciddi misin?
+la bekar adamsıng, halden anlarsıng ya.. vallaha bak, 100 lira tirink!
m: abi şimdi ne diyim... şaşırdım yau
-abi sen uyma bu şerefsize, tam yavşak ya ehehe
+bag vallaha diyom lan ciddiyim yani, sen bi düşün, ben az sonra gelecem zaten garalüferlerin havasını almaya
m: neyin havasını?
+garalüferlering
-tam mal yaaa ehehehe

neyse reyiz, bu geldi bi yarım saat sonra, evdeki tüm garalüfer peteklerinin havasını aldı, siyah suyunu akıttı. ve mevzuyu derinlemesine anlattı.
bu bizim apartmanların birinde bi hatun varmış, annesiyle birlikte yaşıyormuş, dulmuş, yanıyormuş. tekin de sevabına bunu bi sikecekmiş. avradıng anası evden çıkmıyor bayguş gibi amüniym, yap bi güzellik ben de seni gorürüm falan dedi, bir şey diyemedim amk, abi bi sakatlık çıkmasın, bilemedim ben onu.. deyip kapattım konuyu.

hayır o değil, benim dairenin anahtarı var bunda zaten, lan hele diyorum geçen gün, bu çarşafları kim attı makineye...

düzeltme: imla.
sultanbeyli, samandıra, güzelyalı taraflarında ya arsaları ya da 2 dairesi olan şahıslardır, bir dairem bile yok, ama bizim kapıcının 2 dairesi var...
bundan 4-5 sene önce vardı bir tane. adama evi tutarken para yedirmedik diye 1 sene boyunca suratımıza bakmadı. bir gün de gecenin 3'ünde kapıya polis gelmişti fazla ses yapıyoruz diye. halbu ki alakası yoktu. kesin bu orospu evladı şikayet etti.

iyi geçinmek lazım bunlarla eğer öğrenciyseniz.
bizim de sahip olduğumuz kapıcı tipi. adamın yaş yetmiş olmuş hala daireler arası laf taşıma çabaları, aidat alırken piç piç gülümsemeler falan.
sizi ev sahibinize ispikleyen kapıcı. var böyleleri de.
Kapıyı açınca süzen, içeriye kafasını uzatan, daha dün aldık! Ne ara bitti diye azarlayan kapıcıdır kendisi.

"Aplaa senin sigara aldırdığından bubangillerin habarı var değ mi?"
herkesin arkasından konuşan palavracı insandır. var bi tane bullaada ondan biliyorum.