bugün

# aklin allah bilir nelerede oldugu hakikatinin şaplaklar üzerine şaplaklar oldugu birşeyleri n coktan merhumlar safina arz-i endam etmesiyle riza tevfik bölükbasinin dediği gibi ' bir hakikat var mi derken bir hayale doneriz' demesi gibi üzerine;

Unut yavrum, sen de unut!. Bu ölümlü dünyada
Her cefayı unutmaktır bizler için teselli.

ekleyerek diyebilirim ki onun heceleriyle;

Ölüm şeklindeki sırrın ma'nasını düşünme
Gölge gibi bir varlığın ru'yasını düşünme
Sabahı yok, nihayetsiz karanlıklar içinde
-Bir kıvılcım gibi- bir an beliririz, söneriz.

nitekim bir variz bir yokuz bu deryada unutmayip ne edelim yoksa unutmayip balatalari mi siyiralim? ah ile vah ile ömrümüzü tüketelim.

ömürlük dğeil günlük unutmak gerek artik.

işte esas mesele bu, değil mi horatio?

evet lordum deme öperim maça papazini ha....
her sabah gözler açıldığında yeniden doğmuş gibi hissetmenin bir sonucu olsa gerek.

"nerede o?" diye soran arkadaşınıza "o mazide kaldı" dersiniz. arkasından da istemışı kısa bir yalan sessizliği oluşur. mazi dediğiniz şey daha bir hafta, olmadı bir aydır; ama siz çoktan mazileştirmişsinizdir. bazen yararlıdır bu açıdan. işinize gelmeyen şeyleri geçmişe gömebilir ve oradan uzaklaşabilirsiniz; her ne kadar yakanızı bırakmayacak olsalar da.
insan bir ırmakta bir kere yıkanır.