bugün
- manyak olmaya karar verdim11
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz19
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı12
- ilim vs bilim9
- anın görüntüsü18
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- gideon reid morgan jj40
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası9
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam8
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- karton toplayan çocuğun elleri13
- çıkma teklifi etmek33
- duşta işemek19
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi21
- abdülkerim bardakçı13
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- samet akaydın13
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar13
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz8
- en kaliteli türk kahvesi markaları13
- karşı cinste aranan özellikler15
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı28
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- larisalisa23
- donuz listesindekilerin yazdıklarının görünmemesi8
- milliyetçi olmamak14
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- dünya kadar malın olacağına9
- özlenen sözlük yazarları38
- mika raun ile sevişir misiniz11
- xdream12
- sari renkli seker8
- kız yazarların entryleri neden artı oy alıyor12
- fransa bayrağını yakan sığınmacı10
- jose mourinho8
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar22
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir18
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği9
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak11
doğru önerme.
yapıp ettiklerimizin sonuçlarıdır ceza olarak algıladığımız şeyler.
olay bizde bitiyor yani aslanım.
peki bu neden böyle?
ya da ne diyorum şimdi ben?
ya da o ne diyor?
Meyveyi yemeyeceksin demiştir Tanrı. Bu, eğer Tanrının bir yasasıysa Ademin meyveyi yemesine imkan olmadığından başka bir anlama gelmemektedir. Oysa Adem meyveyi yiyebileceği düşüncesini de edinir bu cümleyi işittiğinde. Yasa ile yasanın çiğnenebileceği fikri aynı çağrıyla doğarlar. Tanrının meyveyi asla yiyemeyeceği doğrultusundaki sözleri bir bakış açısından bir çağrı olarak değil bir bilgi alarak düşünülebilir: Meyveyi yemesi Adem için kötüdür yerse düşecektir. Ama eğer Adem bilgisizse, kendi bedeniyle elmanın bedeninin karşılaşmasının yok edici, kendisine zarar verici bir durum yaratacağını bilmiyorsa, o bütün bu işe Tanrının bir buyruğu gözüyle bakacaktır. Her durumda Adem içinde uyanan bir isteğe uyarak elmayı yer ve zehirlenir yani dünyaya düşer, cennetten kovulur. Ama bu haliyle o, Tanrının yasasını çiğnediğine, yani günah işlediğine bu yüzden Tanrının onu cezalandırdığına inanmaktadır. Öteki bakış açısından Tanrı hiç kimseyi cezalandırmış falan değildir.Adem meyveyi yemesinin kendisi için ne sonuçlar yaratacağını tastamam biliyor olsaydı içinde elmayı yemeye yönelik bir arzu uyanmaz, elma ona zaten tiksindirici gelirdi. Her durumda, yasa biçimi ile gerçekliğin biçimi birbirinden ayrılmaktadırlar. Önümüzde aynı olayın birbirine paralel iki anlatısı bulunuyor. Ademin bakış açısından ve Tanrının, yani gerçekliğin bakış açısından iki defa anlatılıyorlar. Tanrı açısından bakıldığında her şey kudret ve karşılaşmalar tarzında ifade edilecektir. Geçmişteki, şimdideki ve gelecekteki karşılaşmalar. Bunlar onun gözünde mutlak bir determinizm halinde birbirlerine bağlanmışlardır. insanoğlunun gözünde ise böyle değildirler. Böylece, bu evrensel, değişmez, yerinden oynatılamaz determinizm insanlara (bu arada Ademe) hukuki bir yasama olarak görünür. Öyleyse o Tanrısına bir dizi yüklem atfedecektir: Tanrı yargılar, hüküm verir, kararlar alır cezalandırır, intikam alır vesaire. Onun adil olduğuna herkes emindir elbette, ancak hikmetinden sual olunmaz. Geleceği görebildikleri ölçüde melekler Tanrıya Hagara gelecekte israiloğullarına bela getirecek oğluna su içirebileceği vahanın yerini gösterdiği için çıkışırlar. Durum tuhaftır, çünkü Tanrının cevabı, ben insanları gelecekleriyle değil, şimdi ne olduklarıyla değerlendiririm olmuştur. Her durumda Tanrı için bilgiden başka bir şey yokken, insan için önce inanç ardından bilgi gelmektedir.
baker.
insan Hakları Yazıları (2) 7/8.98, sayfa: 124131
yapıp ettiklerimizin sonuçlarıdır ceza olarak algıladığımız şeyler.
olay bizde bitiyor yani aslanım.
peki bu neden böyle?
ya da ne diyorum şimdi ben?
ya da o ne diyor?
Meyveyi yemeyeceksin demiştir Tanrı. Bu, eğer Tanrının bir yasasıysa Ademin meyveyi yemesine imkan olmadığından başka bir anlama gelmemektedir. Oysa Adem meyveyi yiyebileceği düşüncesini de edinir bu cümleyi işittiğinde. Yasa ile yasanın çiğnenebileceği fikri aynı çağrıyla doğarlar. Tanrının meyveyi asla yiyemeyeceği doğrultusundaki sözleri bir bakış açısından bir çağrı olarak değil bir bilgi alarak düşünülebilir: Meyveyi yemesi Adem için kötüdür yerse düşecektir. Ama eğer Adem bilgisizse, kendi bedeniyle elmanın bedeninin karşılaşmasının yok edici, kendisine zarar verici bir durum yaratacağını bilmiyorsa, o bütün bu işe Tanrının bir buyruğu gözüyle bakacaktır. Her durumda Adem içinde uyanan bir isteğe uyarak elmayı yer ve zehirlenir yani dünyaya düşer, cennetten kovulur. Ama bu haliyle o, Tanrının yasasını çiğnediğine, yani günah işlediğine bu yüzden Tanrının onu cezalandırdığına inanmaktadır. Öteki bakış açısından Tanrı hiç kimseyi cezalandırmış falan değildir.Adem meyveyi yemesinin kendisi için ne sonuçlar yaratacağını tastamam biliyor olsaydı içinde elmayı yemeye yönelik bir arzu uyanmaz, elma ona zaten tiksindirici gelirdi. Her durumda, yasa biçimi ile gerçekliğin biçimi birbirinden ayrılmaktadırlar. Önümüzde aynı olayın birbirine paralel iki anlatısı bulunuyor. Ademin bakış açısından ve Tanrının, yani gerçekliğin bakış açısından iki defa anlatılıyorlar. Tanrı açısından bakıldığında her şey kudret ve karşılaşmalar tarzında ifade edilecektir. Geçmişteki, şimdideki ve gelecekteki karşılaşmalar. Bunlar onun gözünde mutlak bir determinizm halinde birbirlerine bağlanmışlardır. insanoğlunun gözünde ise böyle değildirler. Böylece, bu evrensel, değişmez, yerinden oynatılamaz determinizm insanlara (bu arada Ademe) hukuki bir yasama olarak görünür. Öyleyse o Tanrısına bir dizi yüklem atfedecektir: Tanrı yargılar, hüküm verir, kararlar alır cezalandırır, intikam alır vesaire. Onun adil olduğuna herkes emindir elbette, ancak hikmetinden sual olunmaz. Geleceği görebildikleri ölçüde melekler Tanrıya Hagara gelecekte israiloğullarına bela getirecek oğluna su içirebileceği vahanın yerini gösterdiği için çıkışırlar. Durum tuhaftır, çünkü Tanrının cevabı, ben insanları gelecekleriyle değil, şimdi ne olduklarıyla değerlendiririm olmuştur. Her durumda Tanrı için bilgiden başka bir şey yokken, insan için önce inanç ardından bilgi gelmektedir.
baker.
insan Hakları Yazıları (2) 7/8.98, sayfa: 124131
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar