yaran gondol maceraları

sene 2008... italya'ya 2. gidisim, venedik'e de ugradik tabii; ugramisken de gondol'a binmemek olmaz... oyle bir zamanda gitmisim ki son gondol servisine zor yetistim... o esnada arkadan tas hatun sesleri geliyor, evet sesinden anlarim tas mi degil mi diye... 3 tane rus hatun, az cok ingilizce biliyorlar, anlattilar dertlerini... rusya'ya doneceklermis de gondola binmeden gitmek istemiyorlarmis da...

gelin dedim birlikte binelim... efendime soyleyeyim bir mutlu oldular bir mutlu oldular... hepsini siktim, venedik oldu mu sana bene dick!.. neyse efendim bir onu sikiyorum bir digerini, hizimi alamadim gondolcuyu da siktim...

neyuse biz tekrar kiyiya varana kadar yarragimla yardim yeteri kadar; turk erkegini iyi tanittim yaban ellerde.

sene 3001... 2 arkadas parasizliktan kirim kirim kirinirken, yerde buldugumuz 5 milyonun yarisina anadolu sigarasi aldiktan sonra, karnimiz ac bari gondola binelim dedik. gondolcu abi gangstamonuluydu*. bizi "oglum iki kisi binemezsiniz bu parayla lan gavatlar" diye supurgenin sapini savurmak suretiyle kovaladi. neyse sonra, yoldan gecen bir amcaya emo taklidi yaparak kendimizi acindirdik ve gereken parayi amcadan tokatladik. amcaya hareket cekerek kactik, kovaladi fakat yakalayamadi, en son annelerimize sovuyordu. gondolcu abiye demin bizi dovucektin, bak parayi tam veriyoruz, bir gondol icin adam dovulur mu diye serzenise gecince adam aslinda kendisine tecavuz etmeye geldigimizi sandigini soyledi, tipimize baktik harbi tecavuzcu tipine sahibiz. demir basamaklari "labada lubada" ucer beser tirmanarak gondolun iki ayri ucuna iki arkadas oturduk ve gondolcu abiye, bize attirabilirse bir takla attirmasini rica ettik. Gondolcu abi "amina bile gorum gencler raad olun" diye bagirdi. Eglence baslamisti, ufaktan ufaktan alet harekete gecmisti.
Alet iyice hizlaninca, bizdeki adrenalin de tavan yapiyordu haliyle. Heycanlaninca kufur ettigi tecrubeyle sabit olan arkadasim, ufaktan ufaktan kufure baslamis ve hatta dozunu artirarak ilerlemekteydi. Artik takla atmaya yaklasirken, arkadasimla goz goze geldik. sanki ikimizin de surati hulk'un hatta shrek'in surati gibi yemyesildi. sanirim acligimizi bastirsin diye yedigimiz, 1 kutu cokomel midemizde isyan baslatmis ve kendilerinden beklenmeyen bir hainlikle disari cikmak istiyorlardi. olanlar oldu ve ikimizde kusmaya basladik, deliler gibi kusuyorduk, o an hayatimin en eglenceli anlarindan biriydi, kusmuklar havada ucusuyordu. gondolcu abi, etrafta yavsakca gezinen kedi, gondolun dibinde agzinda sigara eliyle tassaklarini karistiran amca herkez ama herkez kusmugumuzun tadina bakmisti. Birden gozlerim karardi, kendimi gordum kusarken, sanki astral seyahat'e cikmistim. resmen bendim lan bu. deli gibi kusuyor ayni anda burnumdan sumukler fiskiriyordu. kafami cevirdim arkadasima baktim, o da oturdugu yerde ters donmustu. kisa sortunun pacalarindan, parklarda ve bahcelerde bulunan kucuk captaki fiskiyeler gibi bok fiskiriyor, ayni anda o da hem kusuyor hemde burnundan sumukler fiskirtiyordu. gondoldan indigimizde, biyikli amca, gondolcu abi, kedi ve herkez ama herkez yerdeydi. birbirimize sarilmis anin keyfini cikartiyorduk. o bes dakikayi asla unutmam. bu da boyle bir maceramdi.

(bkz: sacmalamak ucretsizdir)