bugün

Pekte yarmayandir.
kucuk ali okula basladigindan beri her gun ogretmeni aysel'e gidip ';
"efendim beni yanlis sinifa koydunuz. benim yerim birinci sinif degil. ablam ucuncu sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim. hic olmazsa beni ucuncu sinifa alin" diye sikayet edermis.

bundan sikilan aysel ogretmen bir sabah ali'yi kaptigi gibi okul mudurune goturmus ve hadiseyi anlatmis. okul muduru "peki " demis "bu cocugu bir imtihan edelim, eger yeri ucuncu sinifsa o sinifa sokalim" ve sormaya baslamis,
"iki kere iki ? " ali hemen "dort" diye cevap vermis.
"sekiz kere dokuz?" ali "yetmis iki" demis. "kac mevsim var?" ali "dort" demis.

sinif hocasi mudure "musade ederseniz ben de birkac sual sorayim" demis ve sormus ;
"soyle bakalim ineklerde dort tane ama ben de iki tane var, bu nedir?"
ali "ayak " demis.
aysel ogretmen sormus "peki senin pantalonunda olup da benim pantalonumda olmayan nedir ?"
ali hemen " cep " demis.

bunun uzerine mudur aysel ogretmen'e donmus ve "hocam" demis "bu cocugu uc degil besinci sinifa koyalim, cunku son iki suale ben dogru cevap veremedim ama o verdi".
Temele sormuşlar güzel mi olmak istersin yoksa aptal mı?

biraz düşündükten sonra aptal olmak isterim demiş. peki neden demişler.şöyle cevap vermiş; çünkü güzellik geçicidir.

Türk kızlarına selam ederekten.
--spoiler--

Çocuk eve gelip babasına : "baba, matematik hocamız seni görmek istiyor" der.
babası "ne oldu?" diye sorar.
"7 kere 9 kaç eder diye sordu, ben de 63 dedim. ardından 9 kere 7 kaç diye sordu, ben de arasındaki fark ne amına koyim dedim." der.
babası; "arada ne fark varmış ki?" der babası ve kabullenir : "peki giderim"

ertesi gün çocuk eve geri gelir ve sorar "baba gittin mi okula?"
"henüz değil" der babası.
çocuğu da "o zaman geldiğinde beden öğretmenini de görmen lazım" der.
"neden" diye sorar babası.
"bugün beden dersinde, sol kolumu kaldırmamı istedi. kaldırdım. sağ kolumu kaldırmamı istedi, kaldırdım. sonra sol ayağımı kaldırmamı istedi, yaptım. sonra da sağ ayağımı kaldırmamı istedi; ben de "yarrağım üzerinde mi durucam?" dedim.
"tabiki" der babası. "tamam gidicem"

ertesi gün çocuk tekrar gelir "baba gittin mi okula?"
babası: "henüz değil"
"gerek kalmadı, okuldan kovdular beni"
babası: "neden kovdular oğlum seni?"

"beni müdürün odasına çağırdılar, matematik öğretmeni vardı, beden öğretmeni vardı, bir de tarih öğretmeni vardı."

"tarih öğretmeni ne bok yemeye gelmiş amına koyim oraya?" diye sorar babası.
oğlu da: "ben de aynısını sordum"

--spoiler--
Yarıldık kardeş.
3 vampir bir gün cafeye gıtmısler ve garson masaya yanasmıs ve ne alırdınız efendım dıye sormuş.
1. Vampir ben sıcak kan istiyorum demiş.
2. Vampir bende soğuk kan istiyorum demiş.
3. Vampir ise ben sıcak su istiyorum demiş. Diğer vampirler buna donerek sen vampir degılmısın sıcak su ne yarak kafalı demısler.3. Vampir de cebınden çıkardığı kanlı molpedi bardaga sokarak ben sallama içiyorum orospu cocukları demıs.
hitler üç esir yakalamis, ingiliz, fransiz ve bir yahudi. "size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis. ingiliz'e sormus "titanik kaç yilinda batti?" ingiliz hemen cevap vermis "1912" diye. hitler göndermis ilgiliz'i. fransiz'a sormus bu kez: - "titanik'te kaç kisi öldü?" fransiz cevap vermis- "1050". "tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.ve yahudi'ye dönmüs;
"say lan isimlerini!"
bir hayat kadının evinin kapısı çalınır, hayat kadını camdan bakar kim o der. bakar ki bir cüce, üstelik kolları bacakları da yok.
-ne var ne istiyorsun?
-sen orospu değilmisin? ne istiycem?
-lan sen nerenle sikicen haline bak.
-ulan kaltak kapıyı neyle çaldık sanıyorsun?
Öğretmen öğrencilere sormuş :

- Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı ?

Birisi 4 kuş kalır deyince başka bir çocuk hemen atılmış :

- Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz...

Öğretmen bunun üzerine :

- Cevap yanlış ama stilini sevdim, demiş. Çocuk :

- Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum. Ellerinde dondurma olan 3 bayan var. Biri dondurmasını yalıyor, öbürü emiyor, diğeri de ısırıyor. Bu bayanlardan hangisi evlidir ?

Öğretmen düşünmüş, düşünmüş...

- Emerek yiyen evlidir, demiş.

Çocuk :

- Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan evlidir. Ama ben de sizin stilinizi sevdim.
travestinin biri fuhuştan gözaltına alınmış. Polis travestinin götüne bakıp;

-ulan bu göt ile mi iş tutuyorsun?

travesti de cevap vermiş;

-beğenmediğin o göt, bi daire aldı bi C4.

ve bu yüzden Citroen C4 için travesti arabası derler.
Temel birgün denize gitmiş kumsalda güneşlenirken az önündede jetsiki varmış görevliler yokmuş jetsikinin yanında yanına bayan bir turist gelir ve temele sorar beyfendi jetsikici nerde aceba der bizim temel de derki jetsikici yok fakat isterseniz ben sizi yavaş yavaş s*ker*m demiş..
Trabzon üzerinden geçen bir uçak belirsiz bir nedenle Trabzon da bir mezarlığa düşmüştür.

yapılan açıklamada mezarlık civarında 250 ölü tespit edildiği belirtildi.

ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
Arap Avrupa'ya gidecek vize kuyrugunda memur soruyor:
- Name?
- Abdurrahman Bin Seydi
- Sex?
- 10 times a week
- No No! I am asking Female or Male?
- Male, Female...sometimes Camel
-Oh! Dear
-No,No deer.Deer run to fast.
içinde ''bir türk'' ifadesi bulun fıkralardır. diğerlerine katien gülmem. ülkücülük bunu gerektirir.
temele piyangodan büyük para çıkar.tabi temel bankalara güvenemez gider bir yere gömer.sonra içindeki paranoyaya yenik düşüp
gömdüğü yere not bırakır.''burayı kazmayın burada para yoktur'' diye.
dursun tabi zekidir, hemen çakar.
bunu yapsa yapsa bizim salak temel yapmıştır deyip, kazıp parayı alır.
o da bir not bırakır. ''parayı alan dursun değildir''.
temel yolda giderken karnının çok aç olduğunu hisseder. köşenin bitiminde gördüğü bir dükkandan içeri girer.

- selamın aleyküm uşağım.
+ aleyküm selam buyur abi.
- ben bir karadeniz pidesi alacaktım da. yalnız burada yemiycem mümkünse sarıver.

adam bir an durup sorar:
+ afedersin abi sen karadenizli misin?

temel bu soruya sinirlenir:
- niyeki kardeşim? karadeniz pidesi yemek için illa karadenizli mi olmak gerekir? misal ben japon olmasam sushi yiyemeyecek miyim? ya da italyan olmazsam pizza vermeyecek misin?

adam cevabı yapıştırır:
+ yok abi o yüzden söylemedim. burası nalbur.
adamın birinin arabası bozulmuş. dışarısı gece ve kar kıyamet.
o soğukta yürümeye başlamış bir de bakmış ki uzakta bir yerin ışığı yanıyor.
oraya doğru gitmiş ve bar olduğunu görmüş.
içeri girmiş ve bir bira istemiş. birası gelmiş tam yudum alacakken barmen bağırmış: "kurtlar geliyor herkes sığınaklara!".
herkes sığınaklara gitmiş.
barmen: "tamam gittiler, çıkabilirsiniz" demiş, çıkmışlar.
herkes bakmış ki biraların hepsi içilmiş.
adam yine bira söylemiş, tam yudum alacakken barmen bir daha: "kurtlar geliyor herkes sığınaklara!" diye bağırmış.
adam yine koşarak sığınağa gitmiş.
çıktığında yine biranın içildiğini görmüş adam.
tekrar bir bira istemiş, barmen yine bağırmış:"kurtlar geliyor herkes sığınaklara" diye.
adam sinirlenmiş, "gitmiyorum lan, kimi kandırıyorsunuz" demiş. herkes sığınaklara koşmuş, bu kalmış.
adam tam birayı yudumlayacakken kurtlar gelmiş adamı yemişler, bardaki tüm biraları içip gitmişler.
nasreddin hoca bindiği dalı kesiyormuş. aşağıdan geçen biri de aman hocam dikkat et düşersin demiş. hoca da niçin düşeceğim demiş. bindiğin dalı kesiyorsun hocam demiş. hoca da parayı veren düdüğü çalar demiş.
temel sevişme esnasında fadime'nin çok pasif kaldığını hisseder. bunun sebebini fadime'ye sorar. fadime "ula temel uyarılamayrum daa" diye cevap verir. temel ertesi sabah işe gitmek için evden çıkarken fadime'ye seslenir" fadime, seni şimdiden uyarayrum, akşama geldiğimde seni sikeceğum"
(bkz: Tayyip erdoğan ın anlattığı hırsız fıkrası)

Duysan fikra demezsin, Otobiyografi gibi lan...
görsel
japonyada hırsız yakalayabilen robot icat etmişler. robot almanya'da 20 hırsız yakalamış, hollanda'da 30 hırsız yakalamış, italya'da 10 hırsız yakalamış, türkiye'de ise robotu çalmışlar...
Zamanında hayatı deli dolu yaşayan iki amca beraber oturmuş, içerken muhabbet ediyorlarmış. Birbirlerine ulan şunu şöyle götürdüm, şunu şöyle yedim, bunu şöyle içtim diye anlatıp durmuşlar. Amcalardan birisi demişki; " hayatta zevk veren her şeyi yapmışız be, zaten artık yolun da sonuna geldik.... ". Diğer amca da demişki galiba yapmadığımız son bişi kaldı o da hiç kendimizi başkasına düdükletmedik. Alkolün de verdiği cesaretle ulan hadi onu da yapalım demişler ve sıra ile birbirleriyle ilişkiye girmişler. Hayatta zevk veren her şeyi yaşadığını söyleyen amca dayanamamış ve demiş ki " ulan en çok zevk vereni nasıl en sona bıraktık ? ".
80 darbesi yapıldıktan sonra türkeş'le erbakan'ı almışlar minibüsle götürüyorlarmış. yol boyu rahtsız olduğunu belli eden erbakan en sonunda:

''sayın binbaşım, bizi nereye götürüyorsunuz ?''

binbaşı:

''sus, mahkumların konuşması yasak !''

rahatsızlığı devam eden erbakan, bir süre sonra yeniden:

''muhterem binbaşım, bizi nereye götürdüğünüzü öğrenebilir miyim ?''

binbaşı sert bir şekilde:

''sus, konuşmak yasak demedik mi ?''

yolculuktan hala pek haz edememiş olan erbakan son kez dayanamayıp:

''sayın ve muhterem binbaşım, bizi nereye götürdüğünüzü öğrenebilir miyim acaba ?''

binbaşı bu sefer cevaplamış:

''uzunada'ya.''

erbakan merak içinde:

''bize ne yapacaksınız acaba ?''

binbaşı yüzünde ince bir gülümsemeyle:

''birinizi asacağız, öbürünüzü sikeceğiz.''

korkudan alnından soğuk terler boşalan erbakan:

''türkeş beyi asacaksınız değil mi sayın binbaşım ?''
einstein, newton ve pascal saklambaç oynamaktadır. ebe olma sırası einstein'dadır, dolayısıyla gözlerini kapatır ve 10'a kadar sayar. pascal hızla koşarak kaçar ve saklanır. newton ise gayet sakin bir şekilde, einstein'ın saydığı yerin hemen önüne, yere her kenarı 1 metre olan bir kare çizer ve ortasına geçerek beklemeye başlar. einstein 10'a ulaştığında gözlerini açar ve hemen "newton, seni buldum! ebe sensin!" diye sevinçle bağırır. newton gülümser ve sakince şöyle söyler: "beni bulmadın. sen, metrekareye düşen newton'u buldun. yani senin bulduğun pascal'dır."