bugün

güzel çocukluk anılarımızdandır. genelde sakızların içinden çıkardı. öndeki jelatini söküp kolumuza yapıştırırdık. etraftaki teyzeler aman evladım kanser yapıyor onlar çıkart çıkart diye beynimizin etini yerdi. birden akıllara gelendir ayrıca.
bir de yapıştaramamak vardır onu. yarım yamalak bir şey çıkar ortaya, bir boka benzemez. acayip moral bozar.
ingilizcede fiil önce söylenildiğinden türkçe öğrenmeye başlamış bir anadili ingilizce olan kişinin ilk bakışta anlaması zor olan hede.

(bkz: yapıştırmamalı dövme)
onu yapıştırmak için nereler yalandı bir bilinse. önce yapıştır sonra ıslat modelleri vardı onların. sokak köpeği gibi dil dışarıda. dur hacı burası ıslanmamış galiba şeklinde konuşmalara sebep olmuştur.