bugün

tanıdığınızın bir yakınının öldüğünü duyar duymaz başlayan; ya karşılaşırsam ne diyeceğim, başın sağolsun diyemem ki ben kimseye vb. sayıklamarla kendini gösteren, uzaktan görünce yolu değiştirme şeklinde örneklerine de rastlanabilecek uğraş.

ulan en yakın arkadaşımı iki sene aramamışlığım var sırf başın sağolsun diyemediğim için. bir aydır da alt kat komşunun karısı için baş sağlığı dileyemediğimden onların katta üçer beşer iniyorum merdivenleri.
bir de yakını ölen kişinin tanıdıklarla karşılaşmama çabası vardır ki daha çilelidir. klişe baş sağlığı cümlelerinin söyleneceği bilinir zira...
sıkça başıma gelendir. ne yapacağımı bilemiyorum o anlarda. nutkum tutuluyor. biliyorum ki başın sağolsun demek o anda adama sadece küfür gibi geliyor. hiç karşılaşmamaya, acısını bir kez de benim hatırlatmama gerek olmadığı düşünüyorum. ne denilebilir ki? bu da geçer? başın sağolsun? ışıklar içinde uyusun? allah rahmet eylesin? bunlar, bütün bu kelimeler o kadar boş geliyor ki o an. karşılaşırsam da it gibi ağla, dağıt etrafı kardeşim derim. sabır dilemem. sabır o adama o an dilense de işe yaramaz ki zaten. küfür mü ediyorsun derler adama. benim canımın yarısı toprağa girmiş sabır he? sabır? de get...