bugün

ABD'nin Türkiye'de ki doğu illerini sözde Kürdistan devleti sınırları içinde göstermesi üzerine bile ABD'ye ziyarete giden Sayın Başbakan'ımıza sorulabilecek duruma ve vaziyete uygun bir soru şekli.

Konuyu daha da açacak olursak eğer;

"ABD, Roma'daki NATO seminerinde, 18 vilayetimizi sözde Kürdistan olarak gösteren bir harita koydu masaya...
Bu çok önemli değil.
ABD'nin aynı haritası, Mekke'yi de Suudi Arabistan'dan ayırmış...
işte o fena.

Bence Meclis'in hemen toplanıp, Suudi Arabistan'a asker yollaması lazım.

iki tugay da Kuveyt'e falan.

Sizi bilmem...
Ben ABD'nin bu haritasını, Bush oraya oturduğundan beri biliyorum.
Önce Kuzey Irak'taki lokantaların, kahvehanelerin duvarlarına asmışlardı.
Sonra Erbil, Süleymaniye...
Kerkük'teki kamu binalarına.
Ardından, ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayınlandı.
E baktılar ki, kimse tınmıyor.
Üstüne alınan yok.
Seminer düzenledi adamlar, haritayı gözümüze sokmak için.

Daha n'aapsın.

Hâlâ deniyor ki...
"Hata olmuş, özür dilediler."
Kardeşim...
Adam, 499 milyon kilometre yol katederek Mars'a robot indirip, milim sapmadan, kraterlerin haritasını çıkarıyor tabak gibi.
Bu nasıl hata?

Ve bu şartlarda, bizim Başbakan, Washington'a gitti dün akşam...

Turizm Bakanı'nın bulduğu halıyı beğenmemiş... Galiba, ibrik mibrik götürüyor hediye olarak Bush'a.

Evet, ABD Büyükelçisi'ni kovacak halimiz yok...
Diplomasiyi kesmek, intihar olur.
Ama "kırmızı çizgi"li bir tavır koymak gerekmiyor mu?

illa gitmek zorunda mıyız mesela?

Çünkü Antalya olsa, neyse...
Deniz Baykal'ın memleketi, o düşünsün, dersin, geçersin.
O haritada, Siirt, yani "seçim bölgen" Kürdistan'da gösteriliyor.
Nereye gidiyorsun?" *