bugün

bu durum kişiler kadar ulaştırma araçlarının sürücüleriyle de alakalıdır.örneğin minibüsler;

minibüs kullanmanın yarattığı havadan mıdır, yoksa minibüsçüler odasının verdiği eğitimden midir bilmiyorum ama minibüs şöförleri yolcu ineceği zaman minibüsü tam olarak durdurmazlar. minibüs çok yavaşta olsa gitmeye devam eder. yolcu açılan kapıdan bir kaç saniye aşağıya bakar. sonra bakar ki durmuyor, minibüsten aşağıya atlar. işte tam burada kişi kendini uçaktan paraşütle atlayan bir komando gibi hisseder. atladıktan sonra minibüsün hızına göre bir süre minibüsle aynı istikamette koşar. eğer ki minibüs çok hızlıysa yolcu koşu sırasında yere kapaklanır. yere kapaklanırsa önce kalkıp 'ulen aksiyonun hastasıyım' şeklinde bir surat ifadesiyle üstünü başını silkeler. sonra 'madem aksiyonun hastasıyım kırmızıda da geçerim' şeklinde ikinci bir surat ifadesiyle çevreye bakar ve trafiğin ortasına atlar. sonra bir bordo bereli misali gözden kaybolur.