bugün

şu an vuslatla aramda bulunan 2763 km değil de, bana bakarkenki o 'sıradan arkadaş' rahatlığıdır uzak olmak.
bazen uzak olmak bir o kadar yakın olmaktır.
sana senli ve seni anmısatan kentlerden birinden yazıyorum. onca yıldan sonra bir türlü
eskimeyen bir güneşsin şimdı. demiş bir yazar. uzakta olmak, o kadar işe yaramaz bir şey ki,
hiç bir derdin fermanı değil, çok bir derdin tutuşturucusu. uzakta olmak sadeece uzakta olmaktır, çinde,
hindistanda , yada memleketin bir diğer ücra ucunda, aralarda dağlar,yollar nehirler olacak. budur uzakta olmak.

bu kadar uzakta olmanın ne anlamı var? bir kişiye, bir objeye, bir hayvana,bir bitkiye uzaksa uzakta kalır
insan, yoksa gittiği her yer memleketei olur, her yer ona su ekmek kalacak yer sunar elbet.
ama olduğu yere biri çok uzaktaysa bir şey çok uzaktaysa, o zaman kederi olur. kara bir hava insanın içini dağlar
bu gittiği yerde. ya birisinden kaçmak, birisini unutmak, bir şeyi unutmak, bir kavgayı unutmak için gitmiştir.
fakat bu bilmez, insan ne zamandır istediği bir şeyi unutabilmiştir ki? gittiği yere, kalbini de hafızasını da
götürmüştür. nereye giderse gitsin o da onunla gelmez mi, mesafelerin o şeyle olan ilişkiye pek mutluluk kattığı
görülmemiştir. o hep özlemi arttırır. özlem de ızdırabı. uzakta olmak bu insan için hala uzakta olmaktır sadece.
''oysa kalbi orada kalmıştır, beyni orada kalmıştır, ruhu orada kalmıştır.'' demiştir şair.

uzaklarda olmak, yalnızlığı mı öğretir yoksa başka bir şeyi mi bilmem ama. geride kalanlar beyninde de kalmışsa
ağır bir ruhun olur, bir mikrop gibi vücudunda, ondan kurtulmak kısa hayatında yapabileceğin en iyi şeylerden
biri olur heralde.
Herkese değil canına uzak olmak dokunuyor. Bugün annemin doğum günü kilometrelerce ötedeyim yeniden. Hayat bazen istemediğin şeylere zorluyor seni. Özlemi boyunu aşınca insan büyüdüğünü anlarmış.
Yoruyor arkadaş..
Mesafelerden ibaretse mutlaka aşılır, ama uzaklık kilometreler bazında değilse yapılacak hiçbir şey yoktur. iki durumda da çok kötü bir şey olduğu fazlaca belli.