bugün

canım ülkemin, güzide insanına biraz daha yavşakça yaklaşabilmek için, belki de ona dokunabilmek için, bir umutla, sen ağzımıza da etsen biz sana aşığız dercesine kendinden ödün vermek ya da zaten ne mal olduğunu göstermektir.

herkesin tuttuğu kendine demek ayrı birşey, yanlış olan birşeye destek verilmesi ayrı birşey.

adam kullandım diye itiraf ediyor. gençler yapmamıştır iftiradır diyor. ya da ya da ya da ister kullaaannn ister kullanma. ben müziğinle ilgilenirim gibi laflar ediyorlar. ama göz önünde olan bir kişi sadece müziği ile gündeme geliyorsa bu söylenir. tüm hayatıyla maalesef devamlı ekranlarda hatta ana haber bültenlerinde ise tüm davranışları ile sorumludur.

türkiye'deki gençlik, birini seviyorsa hiçbir şekilde laf ettirmez. sevmediği veya karşı durduğu bir kişi ya da görüş varsa da alayına kadar muhalefet eder...

yorum yapmayı bilemeyen, ya da mantığa göre yorum yapmayı bırakıp kendi bakış açısı dışında birşeyi kabul etmeyen ey gençlik; Atatürk'ün tüm umudu olduğunu söylediği gençlik siz değildiniz di mi?
"protesto mu edelim? yurtdışına mı sürelim? kafasına yumurta mı atalım?" gibi sorularla boğuşan insanın yaptığı şeydir. bayılıyoruz zaten böyle şeylere.. adam evde akşama kadar küfreder, ama sanatçının teki canlı yayında küfür edince "vay terbiyesiz vurun la boynunu" diye yaygara koparır. psikolojide elbet bir karşılığı vardır bu saçma davranışların.
yanlış bi harekettir. parayı buldun ama gittin kullana kullana eroin mi kullandın dedirten bu yüzden bütün ülkede hayret uyandıran durumdur. ürünün şanına yakışır bi şeyle değiştirilmesiyle durum düzelebileceği tahmin edilmektir.