bugün

aşk acısına yeni bir bakış açısı. unutulmaz o ilk yara o ilk dokunuş o ilk gülüş. yıllarca yüzlerce öpücük bile alsan hayatına onlarca kişi bile girip çıksa hepsinin toplamı ilki kadar değildir. aşk acısı geçmez. unutamazsın da. sadece o acıyla yaşamaya alışırsın. o acı hep bir köşede pusuda bekler. ve en olmadık anda bazen bir şarkı bazen bir kelime dokunur bu yaraya. ve geceleri zehir eder.
çok doğrudur, asla unutulmaz sadece yokluğuna alışırsın,kendini unuttum diye avutursun.hayat böyle kara gider sen yine de hatırlarsın.
unuttum zannedersin,o iş bitti dersin.onsuz,eksik hayatına devam edersin aylarca.sonra bir gün gelir çıkar karşına en olmadık anda,yanlış zamanda.işte o anda aylarca bütün çaban yerle bir olur.gözlerin dolar ve kendine kızarsın,çünkü unutamadığını sende anlarsın...
alışmak yoktur, öyleymiş gibi yapmak vardır. mecburiyet vardır. kendini kandırmak vardır.
Unutmak sadece derslerde oluyor heralde dedirten söylem. Bi kere de ezberledigim, tam anlamıyla ogrendigim bir konuyu unutmayayım istiyorum. Ama o pıırr diye ucup gidiyor, bi gotu boklu kız gitmiyor aklımdan. Olmuyor, unutamıyorum.
(bkz: acı çekmemek için acı olana alışmak)