bugün

ask bır ucurumdur zatı...
nereye baksanız onu gorursunuz, hep ucurumun kenarında yurursunuz, duygular bır anda kayboluverecek, asagı dusecek gıbıdır...
dustugunde tahmınlerden daha cok sasırırsınız...
gıtmenız ya da gıtmesı belkı bır sevınctır(!)... (bkz: sevın gayrı)
allaha sıtemler kufur olur...
ask cumlelerı bır anda ah olur...
kendınızı kaybettıgınız an delılık olur..
arada kalan aşk.
uçurum ve yar arasında.
bir kadının aşkını itiraf ettiği an.
yeni çiçekler açmış, aşkın patikalarında sekerek yürüyen aşık kadın.
ve aşık olunan adam dağ gibiydi.
kadın güneşin etkisiyle adamın gölgesini daha uzun daha heybetli gördü.
aşıktı.
oysa adam dağın eteğindeki bir taştı.
ama kadın onu dağ sandı.
tırmanmaya başladı eteğinden soğuk karlı yamaçlarına doğru dağın.
patikalarını suladı gözyaşlarıyla ve renklere boyadı gökyüzünü.
mevsim hep bahardı.
tırmandıkça taşlar ayağını acıttı.
gitme dedi onu gören ağaçlar.
soğuktan üşüyen parmaklarını göğsüne bastırdı.
içini yakan aşkla üfleyerek ısıttı ellerini, ayaklarını.
uçurumun kenarına gelince sundu aşkını dağa,
adam dağın eteğindeydi adam ve kadın uçurumun başında.
duymadı adam, anlamadı onca mesafeden kadının aşkını.
kadın uçurumun kenarındaydı.
-elimden tut, dedi kadın.
-tutarsan nirvanaya ulaşırım
-tutmazsan düşerim bu uçurumdan, düşerim boşluğa yiterim belirsizliklerde.
adam duymadı. belki anlamadı belki de istemedi...bıraktı uçurum kenarında kadını...
sonra kadın düştü bir dehlize.
aşk mucizevi bir şeydir.
bir mucize oldu.
aşk kardelene dönüştü.
dehlizde bir kardelen...