bugün

herhangi bir fenni sünnetçimizin bir makam için adaylığını koyduğunda promosyon olarak yapabileceği olaydır. daha önce çeşitli belediye başkanları ve dahi adayları bu stratejiyi denedi ve başarılı da oldular. ama onlar sünnetleri yaptırdılar, bizim sünnetçimiz ise kendi işini kendi yapıyor. biraz cefalı iş ama olsun, değer o koltuk için. gerçi çük keserek gelen koltuk tekrar nasıl kaybedilir, uğurlu mu gelir uğursuz mu? gibi sorgulamalar da yapılabilir konu hakkında. ama kişinin çok da fazla umursayacağını sanmam böyle şeyleri. en fazla; çükle geldik, çükle gidiyoruz der. alır neşterini eheh pardon! alır ceketini ve tek eder makamı.
ne kadar çük o kadar oy anlayışıyla toplanmıştır.*
amerika ve avrupanın türkiye üzerine oynadığı oyunlardan biridir. yüce ve asil türk soyunun devamının gelmemesi adına, özel olarak eğitilen fenni sünnetçiler "ucundan acucuk" diye kandırarak, toptan kesim yapmakta ve nüfus artışını sorununu tamamen ortadan kaldırmaktadır. bunlar ecnebilerin komplosudur. bu oyuna gelmeyiniz.
komplo teorisi olmadığının en büyük kanıtı; pilavın içindeki et miktarıdır... zira ona etli pilav yerine, pirinç serpiştirilmiş et demek daha mantıklıdır.