bugün

evet, türk toplumunun çoğudur. birisi küfreder, masaya bıçak koyar, laf atar, yumruk atmak için gelir v.s. öğrenilmiş çaresizliğin pençesindeki aslanlar olduğu için çoğu göt korkusundan tir tir titrerler. ve tayyip, sedat peker gibi ucuz adamlarında yalakaları ve aman bulaşma diyenleri olur. bu millet o darbelerle, devlet polisiyle ve hukukuyla o kadar korkutulmuş ki artık kendisini tavus kuşu sanıp kafasını her şeyde korkudan kuma sokuyor!

--spoiler--
türk toplumu gibi korkuyla bastırılıp öğrenilmiş çaresizliğin esiri bir topluma öğretemeyiz. hayatta kalma içgüdüsüyle tüm korkuların ve algı manipülasyonlarının kölesi olurlar.
hayat, risk almak demektir. doğada hayvanlar her bir çatışma, kavga, yaşamkalım mücadelesi içindedir.

sokak itleri öğretilmiş çaresizliğin kölesi olanların korkusudur. ve karanlıktaki öcülerden, hayallerden korkanların korkusudur. var olmayan bir şeyden korkarlar. mesela, sokak itinin arkasından, masaya koyacağı bıçaktan, kükremesinden, savunma haline geçmesinden v.s. hava gazından korkarlar.

sokak itine kendi teknikleriyle kendi gücünüzle dalarsanız, karşınızda hayallerden korkan türk toplumunun bir üyesi oluverir o. türk toplumu budur. bir alt kademedeki hep bir üsttekinden korkar.

sokaktaki itlerden korkanlarla arkadaş olmamak gerek, bu bir.

sokaktaki en ağır denen, ucuz sikik kavgaların allah'ını doğada yaşayan her hayvan, canlı başka bir hayvana, canlıya karşı her an, ölene dek yapıyor. ölene dek tetikte savunma ya da avcı pozisyonunda yaşayarak.
--spoiler--

Türkler korkak bir milletmiş meğer. Bir adam arkadaş çetesiyle bıçakla birini korkutur ve salak bir işle birini yaralar. Herkes ondan korkar, her an beni bulur ve öldürür diye. Bu algısal ilizyondur.
Böyle şerefsizleri bizim korkuyla bastırılan Türk milleti bir şey yapamaz. Türk milleti ağzına konulan düzenek yüzünden eti parçalayamayıp ısıramayıp, o ağzında duran düzenek yüzünden öğretilmiş çaresizliğin kölesi olur ve ağzından düzenek çıkarılsa bile sırtlanlara saldırmaz. Türklerde bunun gibi şu an. Bıçak, kükreme, arka ile korkuturlar ve öğretilmiş çaresizliği aşılarlar bu sünepeler.

Karanlıkta cin, öcü olduğuna inanan milyonlar varken bunlar gibi sokak itlerinden korkan çok olur. Bu adam sadece algı oyunu. Korkmayın, desem bile çoğumuz hayvanız. Mahalle çetelerini vahşi doğadaki havyanlar gibi görün, korkacağınız bir şey yok. Kalıbınız, kasınız, dayak atma tecrübeniz ve boyunuz varsa, karanlıkta cin, öcü vb. şeylerin olmadığını, bu abartılan korkuların hayal ürünü olduğunu biliyorsanız cinlerden de korkmanıza gerek yok. Sizler hayatta kalma içgüdüsü karşınızda mahalle iti arkadaşlarıyla gelip masaya bıçak koyduğunda korkan insanlarsınız. Ve bıçak gördüğünüz de o sürüngen beyinleriniz "dur, bıçak ne için kullanılır? kesmek, parçalamak için. Bıçağı kimler kullanır? Kasaplar, sokak itleri. Sokak itleri ne için kullanır? Kesmek ya da öldürmek. Bu bıçağı ne için kullanacak? Seni kesmek, öldürmek için. Bıçak kimse olursa olsun kork, çünkü hayatta kalmalısın der" beyin. Ve sizin hayatta kalmanızı sağlar, ama bıçağı alıp karşınızdaki adamı dövebileceğiniz tecrübesini yaşatmaz. Korkmayın. Doğada hayatta kalmak demek her an risk almak demektir. Üniformalı korkaklar olmalım, bizler hayvanız.

Türklerin aslı Tatarlardır. Tatarlar ölmek için yaşayıp meşhur Osmanlı tokadının adını çıkaran, Deliler diye geçen çılgın, psikopat asker türüdür. Ölmek için yaşarlar. Bu tayyip vb. kravatlı modern zaman kan emicilerinden korkmayın, siz Türksünüz.

Mal, mülk, kadın, hayat vb. ne asla bağlanmayın eğer Tatar v.s seniz. Ölümden korkmayın, risk alın. Hayatınızı daima ölümkalım riski üzerine yaşayın. Şerefinizle ölürsünüz, farelere köle olarak şerefsizce değil.
mahalleyi örgütlerseniz sokak itlerini, şehiri örgütlerseniz mafyaları, ülkeyi örgütlerseniz yozlaşmış politikacıları temizlersiniz. güç, birlikten ve gücünün farkında olmaktan doğar.

aslanlar türk milletiyse kediler mafyalardır, çetelerdir. korkulacak bir şey yok, eğer hayatınız risk üzerineyse.
ne olduğunun, gücünün farkında olmayan ya da kendine gaz yükleyerek insanları korkutan, ama tek yumrukluk canı olan, karşısındakini onu küçümseyerek mağlup eden ve karşısındakine güçsüz olduğuna inandıran insanlara inananlar yüzündendir.

tayyip gibi insanları başımızdan ne zaman def edeceğiz? kabadayı, sokak iti denen ve korkak, yozlaşmış toplumlardan beslenen insanları ne zaman topraklarımızdan silip atacağız? ya da onlar türk milletine riayet edecek?
gözü kara olunca da barbar diyorlar, bir ayarınız olsun. türkler yerleşik hayata geçtiği anda bitti o eski gücü bence. attan inice evcilleştik. normalde orta asya halkları serttir. hatta bence dünyada olan en sert halk oranın ikliminde yetişir.
türkler şerefsiz olsun, it olup da insanlara dayak atmak için sataşsın demiyorum. güç, kendini ve sevdiklerini savunmak için kullanılır. saldırmak için değil.

eğer türkler kendini savunma yetisini sindirilerek kaybetmeseydi delikanlı denen sokak itlerine, mafya babası denen boş beleş insanlara kalmazdı ortalık. bunlar 21.firavunu olan insanlar.

ama halk isterse köklerini kazır.