bugün

koton da waikiki olma yolunda ilerliyor. sahibiyle tanışmışlığım da var o zaman karı koca işletiyorlardı ve lüks segmentti o zamanlar. paranın alt segmentte olduğunu görünce waikikileşmeye başladılar ciroyu arttırmak için.
Kotondaki durumu bilmiyorum. Tekstil sektörü hakkında genel bir tablo çizeceğim.

Marka diyorsunuz da çoğu aracı gibi bir şey aslında. Şöyle ki çizimlerini inspektörlere verip yallah uzakdoğuya diyor. Onlarda çin senin bangladeş benim neresi bu ürünü belirli bir kalitenin altına düşmeden ucuza üretir diye araştırma yapıyor. Sonunda bir yerle anlaşıp seriye geçiyor ürün. Şimdi diyeceksiniz ki iphone da çinde üretim yaptırıyor nike da . Doğru lakin bizim markalarımız hala burada üretim yaptırabilir. Mesela zara avrupada hala made in turkey ürün satıyor. Ancak türk markaları türkiyeye üretim veya arge yatırımı yerine arsa kapatıp inşaat yapmayı seçiyor. Zorlu , eroğlu inşaata kaydı mesela.

Bir de işin şu yüzü var. Dünyaca tanınan bilinen bir markamız nerede ise yok. Bir marka çıkartabilmek için Tekstil buna en yakın sektördü, o tren de kaçtı.
bu tarz firmalar kumaşı aldı mı tonla alır. ekonomiye katkısı büyüktür. karalanması hoş değil. zaten adam gibi iş yapan, istihdam sağlayan kaç yerli firma kaldı ki? koton demek 10 bin işçi demek. aileleriyle birlikte 20-30 bin kişi. bunu dikkate almak lazım.
koton yüzde yüz yerli malı olan bir marka ve ciddi anlamda ülke ekonomisine katkısı var. orta hallisi de durumu olan da olmayan da giyiniyor buradan. herkese hitap edebildiği için yeri önemli yani.. sanıyorum çalışanlarının haklarını verip vermemesi tartışılırken birileri de bir yandan başka işler peşinde. hak aramak, sesini duyurmak ayrı, küfür edip cazgırlık yapmak ayrı. hayatın neresinde olursanız olun öfkeyle kalkan zararla oturur. o haklılığınızı bir dakika içerisinde haksızlık seviyesine getirebilirsiniz. o yüzden düşünerek efendice hak aramakta fayda var. olan biteni çok iyi anlıyorum ben hem hizmet hem mağazacılık sektöründe çalıştım olan biteni destekleyerek izlerken vallahi bir noktadan sonra şaşkınlıkla izledim.