bugün

abd-israil tarafından türkiye'ye verilen yeni görevdir. bugüne kadarki görevlerini başarı ile tamamlamış olan türkiye'ye hakettiği düzeyde bir görev verilmiştir. çünkü abd, ırak ve afganistan gibi doğrudan girdiği ülkelerde ağır kayıplar vermiştir. zararlı çıkmıştır. şimdi ise, bu göreve türkiye'yi atamış ve washington-ankara-telaviv üçgeninde her şey kontrol altındadır. bu gazla türkiye, suriye'ye girme eğilimi göstermektedir.

artık abd-israil artık eskisi gibi savaşarak, kan kaybederek değil; masa başında kafalayarak işleri halletmektedir. mesela türkiye'de kürt-türk çatışması çıkarmak için kavmiyetçiliği/milliyetçiliği; ırak'ta da sunni-şii çatışması çıkarmak için de mezhepçiliği yaymaktadır. klasik "böl, parçala, yönet" yani. ayrıca ehli sünnette de şia'ya karşı olumsuz düşünceler yayılmaktadır. çünkü yarın öbür gün iran'a saldırıldığında, ehli sünnet'in desteğinin alınması gerekecektir. bir müslüman müslüman kardeşi ile savaşamayacağına göre, önce müslümanların diğer müslümanları kafir görmesi sağlanmaktadır.

iran-abd/israil savaşı çok uzak gözükmüyor. türkiye ise ayrı bir havada. iktidar abd'yi kullandığını, abd de iktidarı kullandığını düşünüyor. içeride bilemem ama dışarıda, yani uluslar arası camiada abd türkiyeyi kullanmaktadır. zaten davutoğlu'nun clinton ile kanka olması her şeyi açıklıyor. şimdiki amaç, suriye'yi esad'tan alıp yerine abd-israil kuklası bir hükümet getirmek. böylece iran'ın bölgedeki en önemli ve tek müttefiki ortadan kaldırılmış olacaktır. bunu da bizim yeni ağabey türkiye yapacak tabii. ancak pek de yemiyor gibi gözüküyor. belki bm'den karar çıkarsa o vakit türkiye suriye'ye karşı ağabeyliğini gösterebilir. zaten medyada sürekli "kanlı gömlek" propagandası yapılarak, esad zaliminin marifetleri anlatılıyor. esad'ın zulmü aşikar da asıl empoze edilmek istenen şey, suriye muhalefetinin(özgür suriye ordusu) suriye halkını temsil ettiği zırvasıdır. ancak bizimkiler esad'ın zulmüne bakarak özgür suriye ordusunu peygamberin ordusu sanmaktadırlar. tabii olan suriye halkına oluyor. adamlar hem muhalefetten hem de esad'dan zulüm görüyor. ancak medya'da sadece esad'ın zulümleri lanse edilerek, türkiye'ye gazı verdikçe vermektedirler.

bu ağabeylik meselesi çok karmaşık bir durum tabii. mesela libya'da ağabeyliği katar'a vermişlerdi. suriye'de ise türkiye'ye ait bu görev. aslında türkiye bu göreve katar'dan daha layık/laik. çünkü dindar/muhafazakar ve islamcı gelenekten gelen bir hükümet var, bu hükümet islamcı geçiniyor ama aynı zamanda gayet laik/sekülerist. dolayısıyla tam abd'nin aradığı bir model.
dayıları tarafından verilen görevi yapmaktır. tabi dayılarında babaları vardır. bu işler adamı çüşler.
öncelikle kendi içimizde ki pisliklere abiliğimizi gösterelim.
olması gerekendir. henüz değilse de...
batı'nın kuyrukçusu olmasından iyidir.

ben tabii bop'u kastetmiyorum... bop'un da taşeronlarının da...

olayın ideal şekli bu!
öncelikle abisi falan değildir. sadece bizin abilerimiz (abd vs) tarafından kurgulanan bir gaza getirme operasyonudur. havamızı her an alabilecrkleri bir durumdur. "israil ve iran varken sen kimin abisi oluyorsun hayırdır birader?" aslolan budur.
baba abd anne rusyaysa doğruluk payı olabilir.