bugün

ilk olarak milliyetçilik = faşizm değildir. sizin anlattığınız faşizm'dir ve bugünki sağcılık dedikleri kavramı temsil eder. faşizm ölümden ve korkudan beslenir.

milliyetçilik milletini tutmak ve savunmakla alakalı bir durumdur. elbette gerektiğinde adam öldürmekte bunun içerisindedir, fakat bundan hoşlanmak değildir. bunun dışındaki zamanda da ülkeni geliştirmek için çalışmak milliyetçiliktir.

askerliğin bir işe yaramadığı tarihimizde fiyat/performans açısından en iyi orduyu elde ettik bu sayede.

bir kere şehit, din için verilen savaşta ölen insana denir. sen önüne gelen her eylemde ölen adama şehit dersen, devlet olarak benim üzerimde sorumluluk yok, allah istedi, allah yaptı demiş olursun. bunun üzerine devlete karşı oluşan tepkiyi sonlandırmış olursun.

bu sebeple 2016 yılında şehitlik mertebesi kalmamıştır. kimse açık açık din için savaş vermemektedir. bu şekilde kullanılması halkı uyutmak amaçlıdır.

devam edersek, dikkat ederseniz atatürk'ün yaşadığı, cumhuriyetin kurulduğu senelerde amacımız muasır medeniyetlerin üzerine çıkmak idi. bu sebeple eğitime çok ciddi önem veriliyordu. bu eğitim ismet inönü'nün vakti gelmeden çok partili seçime tamam demesiyle birlikte sonuna gelmiştir (buradan başlayan süreçten dolayı). o zamandan itibaren dini yönetim ülkeye geri dönmüş, bir daha da yakasını bırakmamıştır. sebep tam olarak budur.

dinciler ve faşistler bu ülkede katledilmediği sürece, bu iş değişmeyecek. tarihinden beri her zaman dinler ile yönetilmiş osmanlı halkı bu alışkanlığını bırakamaz veya bilimi dinin önüne alamaz. bu tarihi bir gelenektir.

bu katletmeye de katılmak mümkün değildir, çünkü bu insanların yaşama hakları vardır ve yaşamalıdırlar. bu sebeple bu ülke her zaman savaşçıydı. küçük bir dönem barış yanlısı oldu, ardından hızlıca savaşçı ruhuna geri döndü...