bugün

son günlerde uyguladığı orantısız gücü kendini tamamlayıp başka bir zeminde, yeni bir ad altında(vahşice eziyet etmek) toplandığı aşikardır. ankara, istanbul ve izmir'deki "gerçek" olaylar ortadadır. görevi, emirleri, yasaları veya ekmek parasını bir kenara bırakalım. "ya işte bu polis de aptal. istemezse, gelen emir suç teşkil ediyorsa yapmayabilir" tarzı söylemlere de gerek yok. bu adamlar kana susamış kana! bu adamlar filmlere konu olacak cinstendir. öyle ki resident evil'daki umbrella şirketi bile "akıllı zombi" yaratmakta zorluk çekerken, gelin görün ki ülkemde gerçek oldu.

anlayamıyorum. biri çıkıp da açıklasın "şu yüzden" diye. yaşananları herkes, takip etmeyenler bile az çok bilir. sende üstündekini çıkarttığın anda vatandaşsın. mesele senin vatandaşlığın, senin görev aşkın değil ki güzel kardeşim. mesele senin sevgisizliğin. bu kin, bu nefret nereden?

bir tane daha beyin hücresini çalıştırmamak için elinden geleni yapan bu tipler, ne saygıyı ne sevgiyi ne hürmeti hakediyor. hani "aman küfretmeyin, aman taş atmayın, aman kışkırtmayın" diyorlar ya. tipler seni zaten çoktan onlarla aynı kefeye koymuş, karşıdan beri geliyor. yazık.

bunun adı halkı ciddi anlamda teröristleştirmektir. daha doğrusu bunu yapmak için halkı zorlamaktır. bu kadar canilik olmaz. biri çıkıp silahını ateşlediği zaman ne olacak? halk da mı silahlanacak? birileri bizi mi silahlandıracak? biz birilerine mi ateş edeceğiz? insanlar neden birbirlerine karşı bu kadar vurdumduymaz? bir polis, bir mühendisin derdini anlayamıyor mu? doğru. en çok insan olunduğu hissedilen anlarda bile anlayamıyor bu kaskını takmış tipler, zombi gibi geziyorlar.
halkın etiyle beslendiklerindendir.