bugün

yetişme tarzı, eğitim her şey bizde başa itaatle başlıyor. hakka, hakikate itaat insanın kendini tanımasıyla başlayan bir bilinç, sonra da insan kavradıklarının kavgasını vermeye başlar. daha ilkokulda askeri bir nizam kazandırılıyor, düzen sağlanıyor ama düzgün insan yetiştirilmesi derdi taşınmıyor. iş alanları da öyle, insan çalıştığının karşılığını alan değil, kendisine iş lütfunda bulunulan ve işverene itaat etmesi gereken insan oluyor...

bizim aydınlarımız, entelektüellerimiz, akademisyenlerimiz, yazarlarımız, hikayecilerimiz, şairlerimiz, hiç biri ama hiç biri bu meselelerde kafa yormuyor. olaylara ideolojik ve siyasi bakılıyor. terminoloji, literatür, kavram, kamus üzerinden demagojiler yapıyorlar...

insana dair en küçük dert taşınmıyor. hayallerimizde o kadar çok masum bir dünya kuruyoruz, hayatın içinde hepimiz ya bir hakikat katiliyiz ya da katilleri alkışlayan, onlardan nemalanan insanlarız...