bugün

islam alimlerinin üzerinde birleştiği gerçek. türban takan kadın sporcuları cehennem bekliyor.

islam, Hicap ayetlerinin nüzulünden beri ihtilatı yasaklamıştır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, sahabeleri, onlara en güzel şekilde uyan Tabiîn’in bu yasağı uygulamaya devam ettikleri sabittir. Bu hiçbir zaman Müslümanların ilerlemesine engel olmadığı gibi, aksini iddia edenler de Allah ve Rasulünün açık emirlerine kafa tutmaktadırlar. Ümmetin önceki ve sonraki alimleri ve muhakkikleri, Allah Teala’nın; “Vakarınızla evlerinizde oturun Önceki Cahiliye açılıp saçılması gibi açılmayın” (Ahzab 33) ayetinden, Müslüman kadının evinde oturupzaruret haricinde dışarı çıkmamaları gerektiği ve onların yabancı erkeklerle ihtilatının haram olduğu hükmünü çıkarmışlardır

Allame ibnu’l-Cevzi der ki;
“Müfessirler, bu ayetin anlamının, vakar ve sükûn ile evlerinde oturmalarının kadınlara emredildiğini, dışarı çıkmaktan yasaklandığını belirttiğini söylediler” [Zadu’l-Mesir (6/379)]

ibni Cerir et-Taberî;
“Ayetin manası; vakar ve sükûnetle evlerinde otursunlar demektir” [Camiü’l-Beyan (22/3)]

ibni Kesir der ki;
“Yani evlerinde oturmaya devam etsinler, zaruret haricinde çıkmasınlar” [Tefsiru Kur’ani’l-Azim (3/482)]

Kadı Ebubekir ibnu’l-Arabî der ki;
“Evlerinde sükûn ile otursunlar, oradan başka yere hareket edip çıkmasınlar demektir” [Ahkamu’l-Kur’an (3/1535)]

Kurtubî der ki;
“Âlimlerin ve lugatçilerin bu ayetin manası hakkında sözleri, kadınlara evde durmalarının emredildiğidir Hitap peygamber hanımlarına ise de, başka bütün kadınlar da bu hükme dâhildir” [el Cami Li Ahkami’l-Kur’an (14/179)]

Suyutî, ibnu Ebi Hatem’den naklederek der ki;
“Allah Azze ve Celle, kadınları dışarı çıkmaktan yasaklıyor ve onların evlerinde karar kılmalarını, cenaze takibi için, mescidler ve Cuma için çıkmamalarını emrediyor” [Durrü’l-Mensur (6/600)]

Şevkanî der ki;
“Ayette kastedilen, kadınların evlerinde oturmaları ve istikrar etmelerinin emredilmesidir” [Fethu’l-Kadir (4/278)]
ve beyin koşarak uzaklaşır.
sofular haram diyorlar
bu aşkın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne.
Saçmalık. Ayetlerin bir cümlesini alıp koymak saçmalıktır. Açıkçası bu şuursuzluğu cübbeli bile yapmadı.
bir an rumeli yazdı sandım.

her neyse işin özüne gelelim. bu mana çıktı, bu böyle denildi diyerek hüküm vermiş yobazın birisi. ben islam'da önemli yeri olan iki kadına değineyim:

hz. hatice: peygamberimizin ilk eşi ve müminlerin annesi olarak büyük bir tüccardı.
hz. aişe: peygamberimizin 3. eşi ve bir orduyu yöneten bir kadın.

uzun uzun tartışmaya gerek yok bu mevzuyu çünkü tartışma çıkaranların amacı bu olayın doğruluğunu yanlışlığını tartışmak değil başı kapalı bir bayanın sporcu kimliği ile başarılarını çekememek. sizin inanmadığınız şeyi sizle tartışmaya gerek yok.

bu kişiler türbanlı kız gördüğü zaman "okusa ne olacak, neyi başarabilecek, evinde oturacak ve kocasına 7 çocuk yapmaktan başka bir işe yaramayacak" tarzı zırvaları sunarlar. fakat aynı kişiler türbanlı kız başarılı olunca "dinde yeri yok, günahkar oldu" tarzı sözlere dönerler.

amaç belli şimdi susun ve gidin "parkta yiyişen türbanlılar" başlıklarına, oralarda ağlayın.
değişik bi bakış açısı takdir ediyorum .
ilgili entryi kendim yazmasam da altına imzamı attığım iddiadır.

yok öyle üç kuruşa beş köfte... neymiş? "başı kapalı sporcuların başarılarını çekemiyor"muşuz! başka? ehl'i sünnetin "büyük islam alimi" dediklerine "yobaz" diyenler de var.

ön yargılarının esiri olmuş kişilerin, yazdıklarımızdan çıkarabildiği bu kadar işte. neyse, doğrusunu biz söyleyelim o zaman:

başı kapalı veya açık, hiçbir kadının başarısını çekemememiz söz konusu olamaz.

bu neviden entrylerin amacı şudur: malum, memlekette bir kısım kişi "şeriat gelsin" diye yapmadıklarını bırakmıyorlar. peki "şeriat" deyince neyi kastettikleri konusunda kendi aralarında anlaşabiliyorlar mı veya kendi neferleri saydıkları türbanlı kadınların alayının yaşamı, tutumu şeriata uygun mu?

apaçık görülüyor ki her yiğidin kendine göre bir yoğurt yiyişi var. misal spor olayını giren türbanlı kadınlar ve pek çok kişi ya şeriat yanlısı değil veya "şeriat" denilince anladıkları farklı.

bu durumda memlekete kim, kimin şeriatını getirecek? laikliğin neden asla vazgeçilemez bir sistem olduğunun en açık ispatı aranızdaki bu görüş ayrılıklarıdır ey şeriatçı geçinenler!.. hadi bizi insandan saymıyorsunuz, ne istediğimizi umursamıyorsunuz, ya birbirinize hangi şeriatı, kimin şeriatını dayatmayı hak görüyor, planlıyorsunuz?

dikkat ederseniz, kadınlarla ilgili ilk entryde görülen kuralları icat edenler bizler değiliz. bunları icat edenlere kiminiz "islam alimi", kiminiz "yobaz" veya "hurafeci" diyorsunuz.
Dincilere göre her şey günah zaten. Kuraldan çok kuralcılar. Götlerinden element uydururlar sürekli. Onlara göre kadın yatak ve hizmette gerek. Başka bir değeri yoktur.

Başı açık kapalı farketmez, spor yapsınlar efendim. Gururla dalgalanırsınlar bayrağımızı.
özellikle "şeriatçı" olduğunu iddia eden kişilerin görüşlerini yazması icap eden iddiadır.
Günah benim suç benim
Kurdum bırak bu düş benim
Bu kendime verdiğim rüşvetim
Dokunma başımda bi türbanım var...

Yazarım derdimi alime
Hoca nın bu derdi ne benimle
Spor bile yaptırmıyo bizlereeee

görsel