bugün

kendisi estetik görünmek peşinde değil, inançlarından taviz vermeden sadece okumak isteyen hatundur.
jakoben kemalizmin baskıcı,faşist ortamında inançlarına göre yaşamaya çalışanların maalesef düştüğü trajikomedidir.
''ben bildiğimi okurum'' tarzı insanlardır.yakında siyah çarşafa beyaz yaka takıp okula gönderilen ilkokul öğrencileri de türeyecektir,hiç şaşırmayınız.

özel hayatta kılığı kıyafeti ne olursa olsun,devlet kurumlarının yasalarla belirlenmiş kılık kıyafet yönetmeliği vardır ve herkesin uyması gereklidir.buna en güzel örneklerden biri,eurovision birinciliğinden sonra,rockçı demir demirkan'ın başbakanımızın huzuruna takım elbiseyle ve sinek kaydı traşla çıkmasıdır.

fazla söylenecek söz yoktur...* * * *
"devlet kurumlarının yasalarla belirlenmiş kılık kıyafet yönetmeliği vardır"

alın size gayet katı bir faşizm ve barbarlık uygulaması daha.

ne demektir devletin kılık kıyafeti belirleyen yönetmeliği?

devletin görevi kendisine vergisini ödeyen ,askerliğini yapan vatandaşlarının kıyafetlerinin ne olacağına dair onlara baskı yapması mıdır?

devletin görevi vatandaşının inançlarına kendi kokuşmuş rejimini ayakta tutmak için tecavüz etmeye yeltenmesi midir?

nedir devlet,fonksiyonları nelerdir?niye vardır?
devletin devr-i zamanında belirlenmiş siyasal rejimini ebediyen sürdürmek adına hertürlü kutsala saldırma hakkı var mıdır?

devletin görevi vatandaşlarının daha mutlu olmasını sağlamaktır.
atatürkçülük,laiklik,demokrasi..denen şeyler insanların mutluluğunu sağlayabildikleri ölçüde geçerlidir.

aslolan insandır,insanların mutluluğudur,devletin bekaası için,sözümona çıkarılmış yönetmelik zırvalarının uygulanması adına insanlara zulmeden bir devlet rejimi çökmeye mahkumdur.
burada öncelikle, türban takılmasının amacı sorgulanmalı. kişi eğer türbanı allah ın emri olarak yorumladığından takıyorsa muhakkak allah ın bu emrinin gereği olarak düşündüğü bir açıklaması vardır. ve şayet o gereklilik kadın saçının gösterilmesinin haram olması, kadın saçının erkeği tahrik etmesi vb sebepler ise peruk takan kişi bir mantık hatası yapmaktadır. zira takılan peruk da aynı normal saç hükmündedir. hatta bazı peruklar kişinin orjinal saçı veya saç stilinden daha ilgi çekicidir.

doğrusu, türban takan kişi eğer mecburiyetten, yani zaruriyetten türbanını çıkarmak zorunda kalıyorsa bu durumda türbanını çıkarabilir. sonuçta kendi keyfiyle yapmadığından üzerine bir vebal olmaz.

şahsen bir bayan olsaydım böyle düşünür ve uygulardım. zaten bu şekilde uygulayanlar da var.
bundan daha önemlisi ise bir bayan olsaydım(hele ki, okuyan bir bayan), inandığım dinin gereklerini kendi kutsal kitabımdan ve gerekli kaynaklardan okur, araştırırdım. birileri bana türban takman gerekiyor, şöyle giyinmen gerekiyor demesiyle yetinmezdim. böylece allah ın verdiği aklı ve hür iradeyi de kullanmam gerektiği bilinciyle hareket ederdim. bugün dünya üzerinde çok az sayıda kadın bu yolu tercih etmektedir. çoğu kadın ise daha küçük yaşlarda ezberletilenlerle, çoğu yerde aile ve çevre baskısıyla nasıl örtüneceğini öğrenmektedir.
kısaca namus abidesi(!) olarak da tanımlayabileceğimiz insanlar topluluğu. nemelazım saçının bir telini gösterip milletin şehvetini neden doruğa çıkarsınlar ki?