bugün

genel geçer bilimsel bir gerçektir ki, türban denilen şey yeni çıkmıştır.

milenyum keşfidir.

ne 90larda ne 80lerde ne 70lerde ne60larda ne 50lerde ne40larda ne de 30larda türban denilen şeye hiç rastlanmamıştır.

böyle bir şeyin yeni çıkıp dinin simgesi, bayrağı ilan edilmesi komik ve saçmadır.

bizim geleneğimizde türban hiçbir zaman var olmamıştır.

bizim geleneğimiz, başörtüsüdür. onunda içine ne bone sarılır ne pamuk saklanır ne de uzaylı kafası gibi bağlanır...

buna alet olan her kadın recm edilmelidir.

vaciptir.
başörtüsü diye bik bik öten insanımsı söylemleridir.

onlara göre kafayı bir bez parçasıyla kapatmak yeterlidir.

sanırsın dini gereği değil de öylesine uydurulmuş bir gelenek.

farzdır.
ne fark eder? ha baş örtüsü ha türban ne fark eder.

bırakın insan ister başörtüsü takarlar, ister bandana, ister peruk, ister şapka.

başörtüsüyle türban dediğiniz şeyin arasındaki tek fark.

türban dediğinizde eşarpın içerisine bone gibi bir şey takılır ve bu dışarıdan görülür. başörtüsünün içerisine yazma ya da tülbent dedikleri pamuksu bez bağlanır bu dışarıdan gözükmez. ikisinde de amaç eşarpın altındaki saçı dağınık değil toplu tutmaktır.

bir takım orospu çocukları yüzünden türk milletinin türk kadınına yaptığı bu zulmü avrupalı bile yapmıyor...
başörtüsü ve türban arasındaki farkları bilmeyenleri gözler önüne sermiş başlık...
geçen hafta çıktı.
isterse türban, isterse başörtü olarak adlandırılsın, yeni çıkmamıştır. uyarsın veya uymazsın ama bundan 14. asır önce kuranda belirtilmiştir:
-Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! (nur suresi, 31. ayet)

gördüğünüz gibi örtünme moda veya siyasal bir şey değil, ilahi emirdir.
____________________________________________

bir de, kafası örtülü olup da tayt giyen, dar kot giyen, dizüstü etek giyen, makyajın âlâsını yapan kadınlar zaten islam'da da hoş karşılanmıyor ki. neden hep onları örnek veriyorsunuz? onların da yaptığı yanlış. bunu doğru bir davranış olarak gören kimse yok. vazgeçin bundan.
"the village" adında bir film vardı çoğumuz zamanında izlemişizdir "köy" . Şimdi ne alakası var kırdişiiim bununla diyebilirsiniz.

--spoiler--

Filmde 5 yetişkin aileleriyle bir köy kurmaya karar verir ve ormanın içinde medeniyetten uzak 1700 lerin hayatını yaşamaya başlarlar. Çocuklarına asla bu zamandan bahsetmezler ve kendi istedikleri bir hayat kurarlar. 1. jenerasyon geçtikten sonra gençlerin akılalrındaki tek gerçekcilik o 5 teişkinin onlara aşıladığı şeydir. Başka hiçbirşey sorgulamazlar ve ormanın dışına çıkmamaları içinde canavar var diye korkuyla içerde tutarlar fln.

--spoiler--

Burda önemli olan şey aynı mantalitedir. Siz birşey çıakrırsınız " türban " ve bu sanki bizim yüz yıllardır bizimiş gibi kakalr ve yavaş yavaş dağıtırsınız mahallelere köylere. Sadece 1970 lerde bir sokak fotoğrafı bulun ve bakın kaç türbanlı var. Türban siyasi iktidarın simgesi durumundadır ve malesef yine dini buna alet etmişlerdir.
acı ama gerçektir.
ayırımcı bir tespittir.
(diyelim ki haklısınız) cep telefonu da yeni çıktı ama hiçbirimizin elinden eksik olmuyor.

bizim sorunumuz insanla, insanın ne giydiği ile değil.
bizim sorunumuz zihniyetlerle.

bazıları mini etek giyen kızımızı "orospu" bazıları da başörtüsü takan kızımızı "başını örtüyor ama ardından ne haltlar yiyor kim bilir!" diye görmekten vazgeçerse, insanları giyimiyle değil de yaptıkları ile değerlendirmeye başlarsak belki bir gün gerçekten demokratik bir ülke olabiliriz!

(bkz: kindar nesil/#18754793)
(bkz: hayata at gözlükleriyle bakan yazarlar/#18621415)

o zamana kadar hükümetlerin bile politikası olan ayrımcılığa devam.
(bkz: akp tipi ayrımcılık/#20019915)
2002 modasıdır.

hala daha devam etmektedir.

modalarını yedikleriminin.