bugün

türkiye gençliğinin en büyük sorunlarından bir tanesidir ''et sorunu''. bahsi geçen et kasaptaki davar eti değildir.*söz konusu gençlik o et parçası için neler neler yapar tahmin edemezsiniz. bazıları işi intihara kadar bile götürmektedir. bunu neden yapar bizim gençlik? neden bu kadar cefaya katlanır o et parçası için? bilinmezlikler...
et parçasından kasıt kalpse eğer bu bildiğin aşktır.
bu eylemin sadece ülkemizde olduğunu düşünmek yanlıştır.
kalbim etten bir organ sadece,
kalbim yüreğim olur sen gelince.

dizelerini aklıma getiren önerme.
tüm hayatın 100 gr. et parçası etrafında dönmeye başlamasının acı gerçeğidir.
mevzu bahis et parçasının çapı ve derinliği konusunda kafa karıştırır ki iş bu entryde yazar aynı et parçasına sığdırmaya devam etmektedir.
(bkz: beyin) aksi durum ise evrenin göte girmiş olmasıdır.
erkeklerin tüm evreni şeyi (bkz: şey işte) olduğu için doğru bi önermedir..
bildiğimiz 250 gram et. herkes tahmin etti sanırım. hatta şöyle bir laf vardır: dünya kadar malın olacağına 250 gr ....... olsun diye. bizim türklerin çok büyük bir yüzdesi bu et parçasını elde etmek için yapamayacağı şey yoktur. halbuki dışarıda durum böyle değil. ne oluyor bunun sonucunda diye soracak olursanız. bizim türk kızları sağolsunlar abazan erkeklerimiz sayesinde bir havalanıyorlar, bir havalanıyorlar zannedersin dünya'da başka kız kalmadı. hatta benim bir rus arkadaşım bu duruma çok şaşırmış, şöyle bir söz söylemişti.
- sizin kızlar kaçıyor siz de hep kovalıyorsunuz. böyle yaparak onları daha çok şımartıyorsunuz. biz herkese eşit seviyede davranıyoruz. kimsenin peşinden ben aylarca, yıllarca koşmuyorum. ama sizin kızlar sevse bile çocuğu aylarca peşinden koşturuyor. bunun nedeni nedir?
- boş ver. uzun mevzu diyerek konuyu kapatıyorum ben de.
sonuç olarak kızlara bir et parçası için bakmak yerine onun ruhuna, bizle olan uyumuna bakarsak daha iyi bir sonuç elde etmiş olacağız. naçizane görüşüm budur.