bugün

Genelde herkesin bahsettiği döviz kurundan kaynaklanan sorunlardır. ancak bunun dışında da sıkıntılar mevcuttur.

verilen teşviklerin ihracatçı firmalarla birebir konuşarak ya da onlari dinleyerek çözüm bulma yerine masa başında teşvik hazırlanmış gibi durmaktadir.

ya da büyük ihracatçı firmalara yönelik hazırlanmış teşvikler gibi durmaktadır.çünkü küçük veya orta ölçekli firmalar teşviklerden çeşitli sebeblerden dolayı yararlanamamaktadır.

bu sebeblerin ortadan kaldırılarak teşviklerin hazırlanması gerekmektedir.
tekstil sektoru icin ozetlemek isterim ki, 10 sene once devlet misira fabrika acan ihracatciya tesvik vermekteydi. bunu goren girisimci, misirda kucuk fabrikalar acarak, basina buradan teknikler gonderdi, misir halkindan isci aldi, recmeci, overlokcu, kollu kotcu, son utucu, bant ustasi yetistirdi. buraya yurt disindan musteri getirdi, son kontrolleri yaptirip, mali yukledi. hammadde turkiyeden degil, isciler turkiyeden degil, yukleme turkiyeden degilken, yukledigi her mal icin tesvik aldi, ustune vergi vermedi, su, elektrik odemedi. bu istemi 7-8 yil kadar isletmeye devam etti. bunun sonunda misirda kendi elleriyle yetistirdigi makinacilar, bant ustalari teknik bilgilerini gelistirerek, muhendis kadar ise vakif oldular. gelen giden musterilerle tanisarak, iletisim kurmaya basladilar. o da yetmedi, kendi atolyelerini ve fabrikalarini kurdular. turkiyeden gelen musterilerle direkt gorusmeye ve dahi siparis almaya baslayarak, turk ihracatcisi araciligiyla 15 eu'ya yaptigi pantolonu 3 eu'ya imal edip, satmaya basladi. boylece musteriler turkiyeye ugramadan, kalifiye elemanlarla misirda uretim ve yukleme yaptirir oldular. misir ekonomisi ve endustrisi guclenirken, turkiye pazarda guc kaybetmeye basladi. ozetle turk ihracatcisinin sorunlari patronlarin, kendi anlik para hirslari nedeniyle olusan, ancak binlerce insanin ve dahi bir ulkenin endustrisinin yok olmasina sebep olan kendi cehaletidir.
gümrüklerin türkiye cumhuriyetine yakışır bir şekilde modern olmaması.