bugün

bir uludağ sözlük olmazsa olmazıdır.

trollya'nın değerli trollerini omuzlarda taşımaktır. trollya dediysem yanlış anlaşılmasın uludağ sözlük'ten bahsediyorum

pek değerli bir trollün hedefi vurucu bir başlık açıp altına yine iç ürperten entry yazmak değil midir ?

adamın tek isteği okunmak, polemik başlatmak, cevap niteliğinde entry girilmesini sağlamak, akabinde oylanmak ve akılda kalmaktır. bunu nihayetinde başarabilmiş trollerimiz de mevcut. demek adamlar hedefine ulaşmış, ulaşıyor.

sen kalkıpta adama ayar verecem diye o narin zekanla kendini yorup farkında olmadan adama prim veriyorsun. lan zaten bunun farkında olsan cevap yazma gereği duymazsın. kafan bu kadar basıyor.

sonra "yazar burda kendinden bahsetmiş" , "başlık sıçtım yer misin" , "kaynak götüm" şeklinde bakınızlar vererek adama hepten malzeme vererek küfür ettiğin adamın karnını doyuruyorsun.

salaklığınla yaşa emi.

sizi pek değerli trollerimizin bir arada olduğu bir entiriyle uğurlamak isterim.

bir kapta dört troll

evet efendim,

ismini vermek istemediğim bir ülkenin en güzide alış veriş mekanlarından birinde regl sancısı çeken türbanlı sevgilim için siyah bir gecelik bakıyorken yanıma yaklaşan ve türk olduğunu sandığım kırk yaşlarında bir teyzenin kıyafeti aklımda derin bir yer etmiş olacak ki dönüş yolculuğu esnasında yanıma yaklaşıp "ne arzu edersiniz" diyen hostese "varsa erik hoşafı" alayım dememle aklım başıma geldi.
troller sözlüklerin vazgeçilmez neferleri, reyting sağlayıcıları olduğu için pek de önemli olmayan tespit.
entry herhangi birinin başlığına değil uludağ sözlüğün başlığına girilmektedir.
sabahları kaybolan çorap sendormu kadar sorun oluşturan durumdur. olayı ekstrem açılardan görmek isteyenler için;

(bkz: stockholm sendromu)