bugün

dünyada bir çok ülke gibi ülkemizin de hızla içine sürüklendiği olgu, yozlaşma. artık okadar kayıtsız kalıyoruzki burnumuzun dibindeki olaylara hangimizin canı yanıyor? ırakta, filistinde bir insan öldüğünde.* hangimizin umurunda açlıktan ölen insanlar.* canınız yanıyormu hiç?
yanmıyor çünkü yozlaşmışız, kendimizden başkasını düşünmez olmuşuz, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demişiz, asmışız, kesmişiz, umursamaz olmuş çıkmışız.. ve bataklığın dibine doğru sürklenmekteyiz hızla.. hala eğitime önem vermiyor, araştırmıyor, okumuyor, önlem almaya çalışmıyoruz. kayıtsızlığımızı ısrarla sürdürüyoruz. "komşusu aç yatarken, kendi tok yatan bizden değildir." demiş, peygamber efendimiz. hangimiz düşünüyoruz söylesenize?
toplumsal yozlaşma; görmezden gelmek, duymamak, hissetmemek, kundaktaki bebeğin ölmesine izin vermektir.
geleneksel kaidelerin, yeni çağın trendi bireyselleşme karşısındaki yok oluşudur.
toplumu bugünlere getiren değerlere sırt çevrilerek, tamamen bireysel çıkar peşinde koşulmasının sebep olduğudur.
(#1173043)
şiddetin yaygınlaşması, siyasal şiddetin artık sıradan bir olay sayılır olması, insan ilişkilerinde saygı ve sevginin ender görülen bir olguya indirgenmesi, bencilliğin ve çıkarcılığın onaylanan bir davranış biçimini alması, Televizyon aracılığıyla insanların tanıdıkları başka dünyaların insanlarına öykünmesi, muhafazakar siyasetin zaman zaman radikal bir söyleme kayması, yabancı hayranlığı ile yabancı düşmanlığının aynı toplumsal potada kaynayıp durmasıyla ne yazık ki artık iyice belirginleşen durum.