bugün

altlarında ekseriyetle intercity den kiralanmış ford focuslar olan, pierre cardin takım elbiseli, elleri digital fotograf makineli ve ray ban gözlük kullanan bankacılardır.
amaçları, -kendileri pek bilmeseler de- çiftçimizi ipotek yöntemi ile borçlandırarak tüm ülkemizin geleceğini rehin almaktır.
şimdi efendim tezgah aslında şöyle işlemektedir,
öncelikle birkaç soru soralım, zihin cimnastiği yapalım...

ziraat bankası dışında ciftçiye cazip kredi veren bankalar hangileri?

denizbank(dexia),
finansbank(yunan merkez bankası),
şekerbank(sözüm ona kazak turan alem grubu),
teb(bnp paribas),

hepsi de öz sermayemizin sahip olduğu(!) bankalar değil mi?

ikinci soruya geçelim hemen...
yunan merkez bankasının sahip olduğu finansbank acaba trakya bölgesinde ve izmir civarında kaç çiftçiye kredi verdi ve kaç dekar türk toprağını ipotek altına aldı?

düşünmesi bile korkunç...

ulan bu kadar mı salak bir milletiz biz?
tarih boyunca bu millet bu kadar avuç açar, dilenci durumuna düştü mü hiç?

dedelerinin kanla canla aldığı, hatta ve hatta isim vermeden örneklemek gerekirse kurduğu kuvai milliye birlikleri ile batı anadolu'da bir bölgenin yunan işgalinden kurtulmasını sağlaması vesilesi ile atatürk'ün övgüsüne mazhar olan ve kendisine bizzat atatürk tarafından çiftlikler kurması için binlerce dönüm arazi ile mükafatlandırılan şanlı bir kumandanımızın bu günkü torunları da dedelerine atatürk tarafından verilen yurtluklarını bu komprador bankalara ipotek etmiş vaziyette.
kahroldum anasını satayım...

bu millet bağrından savaşçılar, kahramanlar çıkardığı kadar salaklar ve vatan hainleri de çıkardı tarih boyunca...

geri dönüşü olmayan bir yola girdik yareli şir-i jiyanların bu gaflet uykusundan uyanmalarının vakti geldi de geçiyor artık...

hükümetlerin,
hatta ve hatta çok partili rejime geçişten sonraki gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin komprador kan emicilere yaptıkları kıyakların neticesini yakın gelecekte çocuklarımız, torunlarımız kendi vatanlarının topraklarında maraba olmak suretiyle, kendi memleketlerinde yabancıların kölesi olmak suretiyle görecekler. bu acı reçeteyi belki bizler değil gelecek nesillerimiz göğüsleyecekler...

çok yazık...
işte bu günlerde kendi kendime sordum hep.
tarlalarda gezen bu "janti" bankacılar da bizim çocuklarımız. ama onlar çoktan yabancıların kölesi olmuşlar, efendilerine yeni köleler arıyorlar...