tanri kavramini sorgulayamamak

muhattap bulamamaktan kaynaklanır. kime, neyi sorabilirsin ki? gönderdiği kitapları okuyup hatmetsen de, peygamberlerinin öğretilerini takip etsen de, aklına yatmayan yerlerde kime başvuracaksın? evet tanrının pek çok surette ve pek çok dinde insanlığa yol göstermek için çeşitli kaynak eserleri mevcut ama aklımızdaki tüm sorulara cevap var mı bunlarda? dini görevliler her türlü bilgiye vakıf mı? maalesef hayır. işte bu yüzden insanlar tanrı kavramını sorgulamaya başlıyorlar. hepsi kendi doğruluğunda ısrar eden dinlerden, sorularına hangisinin mantıklı bir cevap bulabileceğini bilemiyorlar. çünkü çelişkiler içinde yaşarken, kördüğümleri ayıklamak çok zor. işin içinden kimse çıkamıyor.
ne direkt bilim, ne de ilahiyat tanrı kavramını net bir şekilde açıklayamıyor. ilahi dinlere bakarsak o var ve bir tane. buna inanarak, gösterdiği doğrultuda yaşayarak kulu oluyoruz. fakat "ya tanrı eski çağlarda insanların açıklayamadıkları şeylere karşı manevi olarak rahatlamak için uydurdukları bir şeyse?" diyemiyoruz. dediğimiz an etrafımızdaki insanların gözünden düşüyoruz, dinden çıkıyoruz, yadırganıyoruz. usulca şarkı söylüyoruz bazen one of us diye....
hurafelere kulak asmadan dinimizi yaşayabilmek için tanrı kavramının sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. böylece din istismarcılarına ve şarlatanlara geçit vermemiş oluruz. buna rağmen tanrıyı sorgulayamıyoruz çünkü katı tabularımız var. üstüne üstlük sadece "inanmak zorunda olduğumuz" bir doğruluk garantisi veren kitaptan başka bir şey yok elimizde. o zaman da aşık veysel tercüman oluyor bize bu alemi gören sensin diyerek. (#388693)
iki ucu boklu değnek işte! bu işe çözüm bulan veya getirene tamı tamına 100 bin lira vereceğim.
ayrıca (bkz: ukte)