bugün

Eski sevgilisinin taş gibi olduğunu görmek.
Sokaktan gelen domates, biber, patlıcan sesi.
Bunun bir cok sebebi olabilir. Mesela senim paran yoktur acilamazsin bilirsin ki paran olmadigi icin kabul edilmessin. Mesela ayni okuldasin o daha guzel bolum okuyor olur mesela kabul edilmeyecegini hissedersin onun icin.
Sağlık sorunlarını hatırlatan ufak tefek şeyler.
Goz damlası, haplar vs.
Yok öyle bir an 7 milyar ons fahrenheit enerjimi kıramaz.

Seviyorsan karı gibi saklama.
Ciddi bi iliski istemiyorum hic ya." Konusmasina baslamasidir.
Kıllarını almadığını hatırladığın andır. Tam acilip sacilcaksin mikemmel vücudunu sergileyeceksin hemen toparlaniyosun.
(bkz: kanka o çocuğu sabah başkasıyla gördüm)
Olsun, açılmanı hiç tavsiye etmem. Sonu bok bir yere çıkıyor.
hiç başıma gelmedi.
kendi kendine "beni neden sevsin ki?" diye sorup cevap bulamadığın an.

sanırım kendi kendi kalbimi kırabiliyorum, açılmaya gerek kalmıyor.
aynada kendini görünce vazgeçersin.
sevdiğin kişiye açılmak için doğru zaman olup olmadığı konusunda kararsızsındır. ve öyle bir an gelir ki saniyeler içinde söylemenin en doğru olduğunu düşündüğün bir anda tam cesaretlenmişken bir şey dank eder ve vazgeçersin.

o sırada kızın telefonunun çalması gibi.

tam o anda ustanın tamirci çırağından penseyi istemesi gibi.

tam kız açılacakken erkeğin tuvalete gitmesi gibi.

tam kıza seni seviyorum diye mesaj atacakken instagram fotoğrafına bir erkekten kalpli yorum atıldığını görmek gibi.

sizin için nedir o anlar?