bugün

şöyle başlayalım olayı ele almaya. gençlik kolları veya siyasi parti üyeliğini neden alır insanlar? halka hizmet etmek için mi? bir zamanlar kısmen böyle düşünenler vardı fakat bir zamanlar dediğim zamanlarda insanlar mahallelerine elektrik direği diktirmek, çeşme yaptırmak veya bunun gibi ıvır-zıvır şeyler için uğraşırdı. yani geçmişte menfaatler bile küçüktü. ancak günümüzde insanlar özellikle bulundukları bölgenin oylarına hakim partilere üye olarak çevre edinme, iş bulma, hali hazırdaki işlerini geliştirme, fırsatlardan haberdar olma ve faydalanmak adına üye oluyorlar. yani kim takar diğer insanları, hizmeti, topluma faydalı olmayı.

daha partilerin en alt kademelerindeki insanlar bu düşünce yapısına sahipken, nasıl olurda partinin önde gelenlerinin kendilerine topluma faydalı olmayı ilke haline getirdiklerini düşünebiliriz ki? bence bunu düşünmek fazla iyimserliktir. insanlar partilerde yükseldikçe işleri büyür, işler büyüdükçe çevreleri değişir. bütün insanlar bu hedeflerle, heveslerle atılır siyasete.

a-sen hangi partiyi destekliyorsun?

b-ben en az yiyeni destekliyorum.

a-yemeyen var mı ki ağabey!

entrymi şu cümle ile bitirmek istiyorum. "akıllı geçinen aptallar siyaset yapar; zor geçinen aptallarda onları destekler..."
Parti gözetmeksizin hepsinin tutarsız işler ve açıklamalar yapıyor olması bunun en basit örneğidir. Ülke menfaati yerine, kendi grubunun menfaati için çalışan insanların zaten derdi paradır. Amacı para olan insan babasını bile satar. Şaşırmamak lazım.
Her ne kadar birbirlerini suçlasalar da tüm siyasetçilerin kendi menfaatleri için çalıştığı gerçeğidir. Bir partiye oy vermek, "yanlışlar" arasında en az "yanlış" olanı seçmeye benziyor.